1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/3183 Karar No: 2009/4543
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3183 Esas 2009/4543 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı tarafından Hazine adına kayıtlı olan 1036 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından işgal edildiği iddia edilerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiyle dava açılmıştır. Ancak mahkeme, dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dosya incelendiğinde ise 1036 nolu ana parselle ilgili olmak üzere açılan dava dolayısıyla yıkımı istenen muhtesatın hangi müfrez parsel üzerinde kaldığı konusunda açıklama yapılması gerektiği belirlenmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda ise HUMK'nun 428. maddesi referans gösterilmiştir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Hazine adına kayıtlı 1036 parsel sayılı çaplı taşınmazı davalının muhtelif muhtesat yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 1036 sayılı ana parsele yönelik olmak üzere açılmış, davalı tarafından yapıldığı ileri sürülen muhtesatın yıkımı suretiyle elatmanın önlenmesi istenmiştir. Mahkemece, 1036 parsel sayılı bir taşınmaz bulunmadığı ve bu nedenle davanın yönetimine uygun olarak açılmadığı gerekçe gösterilerek ret kararı verilmiştir. Dosya içeriği, toplanan delillerden, özellikle dosyaya getirtilen kayıt örneğinden; 1036 nolu ana parselin ifraz görerek 1944 ilâ 1957 nolu ve 985 ada 3 nolu müfrez parselin oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş davacıya önel verilerek yıkımı istenen muhtesatın hangi müfrez parsel üzerinde kaldığı konusunda açıklama yapmasının sağlanması gerektiğinde keşfen belirlenmesi ve davanın o müfrez parsel üzerinden yürütülmesinden ibarettir. Öyleyse mahkemece, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,15.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.