MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat- alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 26.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, davalı tarafından yapılan temel çalışmaları nedeniyle davacının evinde meydana gelen zararın tazmini isteğine ilişkindir.
Davalı vekili davanın reddini, karşı davada ise çalışmalar sırasında komşu parseldeki evin gördüğü zarar karşılığında yaptıkları ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsilini, yahut aradaki doğabilecek muhtemel borçtan takas suretiyle düşürülmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı ve davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
30.04.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen, davalının birleştirilen davasında davacıya yaptığı ödemelere karşılık talep ettiği 12.500,00 TL" nin davacının uğradığı zarar miktarından mahsup edilmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmesi doğru değildir. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.