Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2836
Karar No: 2009/4472

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2836 Esas 2009/4472 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayden maliki olduğu taşınmazda davalılar tarafından bina ve müştemilatı yapılmak suretiyle müdahale edildiğini öne sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar ise, davanın reddini savunmuş, karşı dava ile iyiniyetli olduklarını belirterek tecavüzlü kısmın temliken tescilini istemişlerdir. Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına hükmetmiştir. Ancak, gerekçeli kararda karşı davanın açılmamış sayılmasına şeklinde kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Bu nedenle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-HUMK'nın 376. ve 388. maddeleri: Delillerin toplanması, son sözlerin dinlenmesi ve kararın yazılması.
-HUMK'nın 389. maddesi: Tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması gerekliliği.
1. Hukuk Dairesi         2009/2836 E.  ,  2009/4472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERZİNCAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/06/2008
    NUMARASI : 2006/448-2008/278

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 111 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından bina ve müştemilatı yapılmak, ağaçlar dikilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, karşı dava ile iyiniyetli olduklarını bildirip, tecavüzlü kısmın temliken tescilini istemişlerdir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalılar (karşı davacılar) tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.  
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise, temliken tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere;  tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi
    asıldır.  
     Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda yer verilmediği halde, gerekçeli kararda karşı davanın  açılmamış sayılmasına şeklinde kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi