17. Hukuk Dairesi 2015/18944 E. , 2016/686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkil davacı ... şirketi tarafından “Ticari Kasko TK 12 Kasko sigorta poliçesi” ile sigortalanan, davalının maliki ve sigortalısı olduğu ... plakalı ticari minibüsün park halinde iken ... ilinde çalındığını, sigortalıya müvekkil şirket tarafından araç bedeli olan 15.000,00 TL nin 12.08.2004 tarihinde ödendiğini, aracın plakası ... olarak değiştilmiş olarak ... ilinde terk edilmiş halde 14.10.2008 tarihinde bulunduğunu, emniyet otorparkına çekilen aracın müvekkil sigorta şirketi yetkilisi ..."a 04.12.2009 tarihinde teslim edildiğini, Kasko Genel Şartları 3.3.3.2 maddesinde “Ödemeden sonra çalınan aracın bulunması halinde ya sigorta bedeli geri öder ya da aracın mülkiyeti sigortacıya geçer” şeklinde düzenleme bulunduğunu, aracın mülkiyetinin bu halde müvekkil şirkete geçtiğini, ancak araç üzerinde pek çok haciz bulunduğundan aracın müvekkil şirket adına tescilinin yapılamadığını belirterek, aracın mülkiyetinin ödeme tarihi olan 12.08.2004 tarihinden itibaren davalıdan müvekkil şirkete geçtiğinin tespiti ile üzerindeki tüm haciz vb takyidatlardan ari olarak müvekkil şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece trafiğe tescil işleminin idari bir işlem olduğu, bu konudaki talebin idari yargıda görülmesi gerektiği, istihkak iddiası ve haciz fekki taleplerinin ise icra mahkemesinde görülmesi gerektiği ve dosyada mevcut aracın teslimine ilişkin sözleşmede davacının taraf olmadığından taraf ehliyeti de olmadığı gerekçesiyle HMK 114/b,c,d ve 115/2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalıya ait aracın kasko sigortacısı olup çalınan aracın bedelini ödedikten sonra aracın bulunduğunu, araç kaydı üzerinde bulunan hacizler nedeniyle aracın mülkiyetinin devir işleminin yapılamadığını belirterek tespit ve tescil talebinde bulunmuştur. Aracın çalınmasından sonra bulunma tarihine kadar araç kaydı üzerine hacizler konulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında geçerli kasko sigortası genel şartlarının B.3.3.3.2. maddesindeki "çalınmış olan aracın bulunması için ilgili makamlarca yapılacak araştırmalar 30 gün içinde sonuç vermediği takdirde, sigortalı durumu ilgili makamlara başvurduğunu belgelemek suretiyle, sigortacıya bildirir. Sigorta ettiren ya da hak sahibi hakkında soruşturma açılmış ise bu soruşturmanın tamamlanmasına kadar sigortacı tazminat ödemesini bekletebilir. Çalınmış olan taşıtın bulunması, sigorta tazminatının ödenmesinden önce olmuş ise sigortalı taşıtı geri almak zorundadır. Sigortacı tarafından değeri ödenen taşıt, ödemeden sonra bulunursa, sigorta ettiren ve/veya sigortalı keyfiyeti derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Bu durumda sigortalı tazminatı ya iade eder ya da taşıtın mülkiyetini sigortacıya devreder. Taşıtta çalınma dolayısıyla bir zarar meydana gelmiş ise sigortacı zararı öder" şeklindeki düzenleme gereğince araç, tazminat ödemesi yapıldıktan sonra bulunmuş olup bu durumda sigortalı tarafından ya tazminatın iade edilmesi veya mülkiyetin sigortalıya devredilmesi gerekir.
Somut olayda davacı ... şirketi vekili, “çoğun içinde az vardır” ilkesi gereğince tazminatın iade edilmesi ya da mülkiyetin müvekkil sigorta şirketine geçtiğinin tespiti ve tescil talebinde bulunmuştur.Bu hale göre Mahkemece davalıya ait araç kaydı getirilerek, hacizlerin devam edip etmediği belirlenip, sonucuna göre; konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile aracın bulunma tarihindeki ikinci el değeri ve araç hasarlı olarak bulunduğundan hasar bedeli belirlenerek, hasar bedelinden sigorta şirketi sorumlu olacağından, hasar bedelinin aracın ikinci el değerinden mahsubu ile kalan miktarın sigorta şirketine ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... şirketine geri verilmesine 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.