Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3517 Esas 2009/4430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3517
Karar No: 2009/4430
Karar Tarihi: 13.4.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3517 Esas 2009/4430 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 654 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 3/4 payının S.E.adına kayıtlı olduğunu ve taşınmazın on yıldır kayyım ile idare edildiğini ileri sürerek, gaiplik ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkeme, çekişme konusu taşınmazın vakıf ile ilgisi kalmadığı ve on yıldır kayyım ile idare edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, kısa kararda tapu iptal ve tescile karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda gaiplik ve tapu iptal ile tescile karar verilmesi çelişkilidir ve yargılamada aleniyeti ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin ilkelere aykırıdır. Bu nedenle, HUMK'nun 428. maddesi gereğince karar bozulmuştur. Hüküm tarihi: 13.04.2009.
HUMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) madde 376: \"Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HUMK'nun 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesiyle birlikte yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.\"
HUMK madde 388: \"Hak
1. Hukuk Dairesi         2009/3517 E.  ,  2009/4430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/12/2008
    NUMARASI : 2007/231-2008/332

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 654 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 3/4 payının S.E.adına kayıtlı olup, taşınmazın on yıldır kayyım ile idare edildiğini ileri sürerek, gaiplik ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın vakıf ile ilgisi kalmadığı ve on yıldır kayyım ile idare edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve kayyım vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, gaiplik ile tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda, tapu iptal ve tescile karar verildiği halde, gerekçeli kararda gaiplik ve tapu iptal ile tescile karar verilmek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.