Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık Ali’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-f, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 51/1. madde uyarınca ertelenmesine, 51/3. maddesine göre sanığın 1 yıl 8 ay süreyle denetim altında bulundurulmasına, denetim süresince yükümlülük belirlenmesine yer olmadığına, denetim süresince rehberlik edecek uzman görevlendirilmesine dair (Akhisar İkinci Asliye Ceza Mahkemesi)’nin 05.11.2009 tarihli ve 2009/376-586 sayılı kararının infazı sırasında, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü’nce yapılan tebligata uymaması üzerine 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 18.04.2011 tarihli ve 2009/376-586 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin (Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi)’nin 26.05.2011 tarihli ve 2011/425 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı’nca verilen 02.11.2011 gün ve 2011/13936-56637 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.01.2012 gün ve 2011/379476 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51/7. maddesinde “hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen uymamakla ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, cezası ertelenen sanık hakkında rehberlik edecek bir uzman kişi görevlendirilmesinin yükümlülük sayılamayacağı, dolayısıyla Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü’nün çağrısına gelmeyen sanığın yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile erteli cezasının aynen infazına karar verilemeyeceği cihetle, itirazın bu yönden kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
Akhisar İkinci Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05.11.2009 gün, 2009/376-586 sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay hapis cezası TCK’nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenen hükümlünün, aynı süreyle denetim altında bulundurulmasına karar verilirken, aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca herhangi bir yükümlülük belirlenmesine yer olmadığına, 5. fıkrası uyarınca denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek uzman görevlendirilmesine hükmolunmuştur.
TCK’nın 51. maddesinin 3. fıkrasında, deneme süresi belirlenmesi yö-nünden zorunluluk bulunmasına karşın, denetim süresince yükümlülük belirlenmesi veya uzman kişi görevlendirilmesi hususu hakimin takdirine bırakılmıştır. Mahkemece, anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca uzman görevlen-dirilmesine karar verilip, aynı maddenin 4. fıkrasında sınırlı olarak sayılan yükümlülüklere hükmolunmamıştır. TCK’nın 51. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi iki halde mümkün olup, hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi gerekmektedir. Mahkemece yükümlülük belirlenmemiş olmakla birlikte, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu’nun 5. maddesine, 5560 sayılı Yasa’nın 42. maddesi ile eklenen 2. fıkra uyarınca, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara uyulmaması denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılacağından, 02.03.2010 günü tebliğ edilen ilk çağrıya uymayan hükümlünün, 25.05.2010 günü tebliğ edilen mahkemenin ihtar yazısına ve 17.08.2010 günü tebliğ edilen ikinci çağrıya rağmen Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesi’ne başvurmayarak yükümlülük ihlalinde bulunduğu belirlenmekle, hükmün aynen infazına ilişkin ek karara yönelik itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26.05.2011 gün 2011/425 D.İş sayılı kararına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 29.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.