Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2235
Karar No: 2022/5790
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2235 Esas 2022/5790 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin markasının tanınmış marka sayılması için yaptıkları başvurunun reddedildiğini ve kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak müvekkiline ait markanın tanınmış olduğunun tespiti ile reddine dair davalı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının markasının tanınmış marka olmadığına hükmetmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi davacının eldeki somut davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ilgili maddeler uyarınca davacının istinaf başvurusunun kabul edilmesine ve davanın reddine karar verilmesine hükmetmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda ise, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: HMK'nın 353/1-b-2., 369/1. ve 371., 370/1. ve 372. maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2021/2235 E.  ,  2022/5790 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29.03.2017 tarih ve 2016/177 E. - 2017/120 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 24.12.2020 tarih ve 2019/780 E. - 2020/1169 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 2013/42489 sayılı markasının tanınmış marka sayılması için 20.06.2014 tarihinde Türk Patent’e yaptıkları talebin nihaî olarak YİDK'nın 2016/M-2249 sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili markasının tanınmış bulunduğunu ileri sürerek, müvekkiline ait markanın tanınmış olduğunun tespiti ile bu istemin reddine dair davalı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı TPMK vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre davacının "MAVİ MARMARA" ibareli 2013/42489 sayılı markasının kapsamında yer alan ürün ve hizmetler için kullanılarak markasal bilinirlik elde ettiğini gösteren kanıt bulunmadığı, tanınmış marka vasfının kazanılması için markanın kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili gerçekleşen bir kullanım sonucu elde edilen bilinirlik olduğu, toplumsal olaylar sebebiyle elde edilen bilinirliğin markasal bir tanınmışlığı ispat eder nitelikte olmadığı ve onun yerine ikame edilemeyeceği, markanın kapsamındaki ürün ve hizmetler bakımından geniş bir coğrafyada kullanılan, yazılı ve görsel tanıtım araçlarıyla gerçekleştirilen kuvvetli reklâm ve yaygın dağıtım ve haberlerle davacı teşebbüsüne sıkı sıkıya bağlı olan hizmet veya ürünlerin taşıdığı garanti ve kalite ile bilinen müşteri, akraba, dost ve düşman ayrımı yapmaksızın, coğrafi sınır, kültür ve yaş farkı gözetmeksizin, tüm insanlar tarafından refleks hâlinde hemen hatırlanan bir marka olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum tarafından kendisine başvuru halinde başvuru konusu markanın tanınmışlık niteliğini haiz olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak, bu nitelikteki markalar için sicil oluşturulmuş ise de; davalı Kurumun kanunen böyle bir sicil oluşturma yetkisi olmadığı gibi, tanınmışlık özelliği sabit bir olgu olmadığından, herhangi bir davada dayanılan markanın tanınmış olduğunun ileri sürülmesi halinde, her bir somut olayda o markanın tanınmış olup olmadığının ve tanınmışlığını sürdürüp sürdürmediğinin münferiden ispatlanması gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince, davacının eldeki somut davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddedilmesi doğru olmamışsa da HMK'nın 353/1-b-2. gereği davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi