Esas No: 2021/1310
Karar No: 2022/5792
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1310 Esas 2022/5792 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kredi kullanıldığı ancak borcun ödenmemesi sebebiyle takip başlatıldığı ve davalının borca itiraz ettiği ancak itirazın kabul edilmediği, Bölge Adliye Mahkemesi'nce ise davalının borçlunun müteselsil kefili olduğu ve borca ilişkin itirazının sadece kefil sıfatına ve tahsilde tekerrüre ilişkin olduğu belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince ise borca ve ferilerine ilişkin bir itirazda bulunmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın kaldırılması sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kararda HMK'nın 355 vd., 369/1., 371 ve 372. maddeleri geçmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.02.2019 tarih ve 2018/11 E- 2019/187 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.10.2020 tarih ve 2019/616 E- 2020/835 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... Elektrikli Paz. İnş. Ltd. Şti. arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, davalının kredi genel sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, davalının da asıl borçlu gibi ana paradan ve tüm ferilerinden sorumlu olduğunu, asıl borçlu ve kefilin edimlerini yerine getirmemesi üzerine hesapların kat edilip borçlu ve kefile (davalı)'ya ihtarname gönderildiğini ancak verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi sebebi ile davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe itirazında, ödeme emrinde kefalete ilişkin veya borcun mükerrerliğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmaması sebebi ile borcun 2 defa tahsile açık olması sebebi ile borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu, davalının dosya borcunu kabul ettiğini ancak mükerrer ödeme olduğu gerekçesi ile ve kendisinin kefil olduğunun belirtilmemesine itiraz ettiğini, davalının sözleşmedeki imzaya ve borcun varlığı ve miktarına itiraz etmediğinin açık olduğunu belirterek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; Niğde İcra Müdürlüğü takip dosyasında davalının borca itirazının ödeme emrinde kendisinin sıfatının belirtilmediği ve borcun mükerrer olduğuna ilişkin olduğu, davalının itiraz ettiği ödeme emrinde ne sıfatla yer aldığının belli olmadığının tespit edildiği, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2016/17996 Esas 2017/101 Karar ve 2018/35 Esas ve 2018/9790 Karar sayılı ilamlarında "ödeme emri düzenlenirken; borçlunun adı, adresi, sıfatı, borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarı tam olarak yazılmalıdır" kararı gereğince davaya konu icra dosyasındaki ödeme emrinde borçlunun sıfatı hususu yer almadığından, davalının itirazı haklı görülerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının Kredi Genel Sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu, hakkında başlatılan icra takibine karşı itirazın yalnızca kefil sıfatına ve tahsilde tekerrüre ilişkin olduğu, bunun dışında borca ve ferilerine yönelik bir itirazda bulunmadığı, davacı banka tarafından dava dışı ... Elektrikli Paz. İnş. Ltd. Şti'ye imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığı ve borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, davalının 13.125.000,00 TL tutarında müteselsil kefil olduğu, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, dava dışı kredi borçlunun takip tarihi itibari ile davacı bankaya 351.789,11 TL ana para, 13.875,33 TL gecikme faizi, 12.084,97 TL temerrüt faizi, 1.289,02 TL BSMV, 0,16 TL kredi kartı borcu olmak üzere toplam 379.047,59 TL borcu bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi tarafından hesaplanan borç miktarına davalı tarafça itiraz edilmediği, davacı tarafça itiraz edilse de, davanın sürüncemede kalmaması için bu miktarın kabul edildiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesince davanın bilirkişi raporunda belirlenen miktar ve faiz oranlarına göre kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru bulunmamış davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, mahkeme kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüyle alacak likit olduğundan kabul edilen dava miktarının %20'si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 19.420,34 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.