1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/3458 Karar No: 2009/4372
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3458 Esas 2009/4372 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava kapsamında, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miktar fazlası olduğu ve bataklık-sazlık yerlerden bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteği kabul edilmiştir. Ancak, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak bir yerden olduğu keşfedilmiştir. 5841 sayılı yeni yasa düzenlemeleri doğrultusunda, dava açılma tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Bu nedenle, davalının karar düzeltme isteği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: Anayasanın 43, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi, HUMK.nun 440.maddesi, HUMK.nun 428. maddesi, 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ve 3. Maddesi ile eklenen geçici 10. Maddesi.
1. Hukuk Dairesi 2009/3458 E. , 2009/4372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, TARİHİ : 09/05/2008 NUMARASI : 2006/243-2008/179
Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 5. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.5.2008 gün ve 243-179 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 19.1.2009 gün ve 11383-506 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miktar fazlası olduğu, bataklık ve sazlık yerlerden bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin 26.05.1957 tarihinde yapıldığı,21.03.1958"de kesinleştiği ve davanın 24.04.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar nizalı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince ) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2..2009 tarihinde kabul edilip 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. Fıkrasına eklenen " bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" ve 3. Maddesi ile eklenen geçici 10. Maddesinin " bu kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 21.03.1958 tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir. Bilindiği üzere,hak düşürücü süre olumsuz dava şartlarından olup kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkemece,davanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekli bir kuraldır. Hal böyle olunca, mahkemece kurulan hüküm onama tarihi itibariyle doğru olmakla beraber sonradan yürürlüğe giren ve kesin hüküm halini almamış eldeki davalara da uygulanacağı öngörülen yukarıda değinilen 5841 sayılı yasa düzenlemeleri karşısında davalının karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 440.maddesi gereğince kabulüne,dairenin 19.01.2009 tarih,2008/11383 esas,2009/506 karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına,yerel mahkemenin 09.05.2008 tarih,2006/243 esas,2008/179 karar sayılı kararının anılan yasa hükümleri doğrultusunda bir karar verilmesi için HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.