Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/5688 Esas 2020/10138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5688
Karar No: 2020/10138
Karar Tarihi: 07.12.2020

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/5688 Esas 2020/10138 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2020/5688 E.  ,  2020/10138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Mahkemece, Yargıtay 19. Ceza Dairesi"nin 2017/915 Esas 2018/4227 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına dair karar verildiği belirtilmesine rağmen, bozma ilamında belirtildiği üzere; borçlu şirketin ... Mahallesi... Sokak No:3/7 ... adresinde faaliyet gösterip göstermediğinin tespiti açısından, bu adreste ve ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli cevabi yazısında borçlu şirketin son tescil adresinin ... mahallesi, 765 caddesi,...Apt. Sit. No:2B .../... adresi olduğu belirtilmesine rağmen, belirtilen adreslerde borçlu şirketin faaliyet gösterip göstermediğinin tespiti açısından; her iki adreste zabıta araştırması yaptırılarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekmesine rağmen eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Mahkemece; temyize konu dosya ile birleştirme kararı verilen ... 6. İcra Ceza Mahkemesi"nin 2018/259 Esas 2019/626 Karar sayılı dosyası dikkate alınarak zincirleme suç hükümleri uygulanmış ise de; Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/915 Esas 2018/4227 Karar sayılı bozma ilamında , bölünmesi, parçalara ayrılması mümkün olmayan ve ancak bir kez işlenmesi mümkün olan ticareti terk suçundan gerek zincirleme suçun gerekse fikri içtimanın olmazsa olmazını teşkil eden suç çokluğundan söz edilemeyeceği husunda herhangi bir duraksamanın bulunmaması, önceki bozma kararında belirtilen saptamalar çerçevesinde, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmaması gerektiği, müştekilerin birden fazla olmasının cezanın belirlenmesi esnasında 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesine göre ceza miktarının belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmemiş olması,
    Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK"nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmemiş olmasına rağmen mahkemece hüküm fıkrasında "Sanığa verilen adli para cezasının sanığın ekonomik ve şahsi halleri gözönünde bulundurularak TCK"nın 52/4 maddesi gereğince birbirin takip eden birer aylık ara ile 10 taksit şeklinde sanıktan tahsiline, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edilip ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususunun ihtarına" denilmek suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.