21. Hukuk Dairesi 2013/3696 E. , 2014/4251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2011/196-2012/679
Davacı, kesilen emeklilik aylığının 30/12/2010 tarihinden itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin tespitine, kurumun yersiz ödeme talebinin kaldırılmasına ve kuruma ödediği 2.960 TL"nin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2- Dava, davacıya 01/05/2009 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra davalı kardeşinin hizmetlerinin karışması sonucu aylık bağlandığından bahisle yaşlılık aylığının iptaline ve ödenen aylıkların aidesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti İstemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ilk aylık bağlama kararında 1984 yılında 270 gün, 1985 yılında 292 gün, 1986 yılında ise 358 gün hizmetinin dikkate alındığı, 60 gün SSK"dan doğum borçlanması yapan davacının 01/10/2008-30/04/2009 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanuna tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu 7 ay (210 gün) ile birlikte toplam 5020 gün üzerinden, 30/04/2009 tarihli tahsis talebine göre 01/05/2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı, davacının kız kardeşi olan davalının 1984-1986 yıllarında davacı ile aynı sicil numarasını taşıması sebebi ile hizmetlerinin karıştığı ve davalının himzetlerinin davacıya mal edildiği anlaşılınca davacının yaşlılık aylığının iptaline karar verildiği, dosyadaki ikinci aylık bağlama kararında davacının davalıya ait olduğu anlaşılıp iptal edilen hizmetlerinin dışında 1984 yılında 270; 1985 yılında 85 ve 1986 yılında 215 gün hizmetinin olduğu, davacının 07/07/1998-07/07/1999 tarihleri arasında Bağ- Kur"dan doğum borçlanması yaptığı, davacıya 01/01/2011 tarihinden itibaren toplam 5030 gün üzerinden ikinci aylığın bağlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, her ne kadar davacının doğum borçlanmasını Bağ-Kur’dan yapması usul ve yasaya aykırı olsa da, 07/07/1998-07/07/1999 tarihleri arasında SSK kapsamında çalışması olmayan davacının öncesindeki SSK sigortalılığı sebebi ile doğum borçlanması yapma hakkına sahip olduğu, bu sebeple Bağ-Kur’a yaptığı borçlanmanın SSK’ya aktarılabileceği ortadadır. Bunun yanı sıra, ilk ve ikinci aylık bağlama kararları karşılaştırıldığında davacının ilk aylığı bağlanırken, Bağ-Kur"a yaptığı doğum borçlanmasının dikkate alınmadığı görülmektedir. Davacının ilk aylık bağlanırken 1984 yılında 270 gün, 1985 yılında 292 gün, 1986 yılında ise 358 gün hizmetinin olduğunun kabul edildiği, İptal edilen hizmetlerden sonra 1984 yılında 270; 1985 yılında 85 ve 1986 yılında 215 gün olduğunun tespit edildiği, bu yılların dışında iptaline karar verilen himzet olmadığı ve toplam 350 gün SSK hizmetinin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Davacının İptal edilen 350 gün SSK hizmeti ile ilk aylık bağlanırken dahil edilmeyen 360 gün doğum borçlanması birlikte değerlendirildiğinde ikinci aylık bağlama kararında da görüleceği üzere toplam 5030 gün hizmeti olduğu, bu durumda davacının ilk aylık bağlandığı sırada da aslında yaşlılık aylığına hak kazandığı halde bunun dikkate alınmadığı anlaşılmış olmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir,
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
10/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.