6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/4553 Esas 2017/10344 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4553
Karar No: 2017/10344
Karar Tarihi: 29.11.2017

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/4553 Esas 2017/10344 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu nedeniyle mahkum edilmiştir. Mahkemenin verdiği karar temyiz edilmiş, ancak temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yapılan incelemede, dava konusu yerin 1952 yılında düzenlenmiş tapulu, orman dışı alan içerisinde bulunduğu ve sanığın bu yeri haricen satın aldığı ve fiilen kullanmaya devam ettiği tespit edilmiştir. Ancak, bu yere ilişkin 1997 yılında yapılan orman kadastrosunda dava konusu yerin orman alanı olarak sınırlanması ve kadastronun kesinleşmesi nedeniyle tapu malikince kadastronun iptali için 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmıştır. Bu davada, sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden karar verildiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Kararın bozulması, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca uygulanması gereken 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yapılacak, yargılama bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülecektir.
Kanun maddeleri:
- 6831 Sayılı Kanun
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi

19. Ceza Dairesi 2016/4553 E. , 2017/10344 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi,kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın işgal ettiği dava konusu yerin 1952 yılında düzenlenmiş tapulu, orman dışı alan içerisinde bulunduğunun anlaşılması, sanığın bu yeri kayden malik gözüken kişiden haricen satın almış olup fiilen kullanmaya devam etmesi, bu yere ilişkin 1997 yılında yapılan orman kadastrosunda dava konusu yerin orman alanı olarak sınırlanması ve kadastronun kesinleşmesi nedeniyle tapu malikince kadastronun iptali için 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmış olup redde ilişkin bu davanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.12.2015 tarih ve 2015/11959 E. 2015/12676 K. Sayılı kararı ile bozulup halen derdest bulunması karşısında dava konusu yere ilişkin Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/237 Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.