17. Ceza Dairesi 2015/266 E. , 2015/2117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, bilgileri otomatik işleme tabi tutulmuş sistemi kullanarak hukuka aykırı yarar sağlamak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında bilgileri otomatik işleme tabi tutulmuş bir sistemi kullanarak kendisi veya başkası lehine hukuka aykırı yarar sağlamak suçundan verilen hükümlerin incelenmesinde,
Sanıklara yüklenen ve 765 sayılı TCK"nın 525/b. maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 29.01.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."ün temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince,
Sanık Tekin"in 12.06.2000 tarihinde infaz edilen .. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.1997 gün ve 1997/530-299 sayılı ilamında 765 sayılı yasanın 493/1.maddesinin uygulandığı bu durumun anılan yasanın 522.maddesinin lehe uygulanmasına engel olduğu anlaşıldığından Tekin hakkında diğer sanıklardan farklı olarak 5237 sayılı Yasanın uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından ve anılan hükümlülük sebebi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması da mümkün olmadığından ayrıca dosyanın Emniyet Müdürlüğü Foto Film şubesinde görevli bilirkişiye gönderildiği ve interpolasyon,renk ve parlaklık değeri düzenlenmesi ve netleştirme işlemleri yapılarak 20.10.2008 tarihli bilirkişi raporu düzenlendiğinden tebliğnamede bu yönden bozma isteyen düşünceler benimsenmemiş ;
5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanıklar yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, her iki yasaya göre yapılacak uygulama maddeleri açıkça gösterilmemiş ise de bu durum sonuca etkili olmadığından; sanıklar Halil ve ve Vahit hakkında kurulan hükümlerde yakınanın 860 TL"lik harcama yaptığı yönündeki beyanına göre 765 sayılı Yasanın 522.maddesinin hafif olarak uygulanması gerekirken pek hafif olarak uygulanarak cezalarından 2/3 oranında indirim yapılması karşı temyiz bulunmadığından ve sanıklar ... ve ... hakkında 765 sayılı yasanın 81/1.maddesi ile uygulama yapılırken tekerrüre esas alınan ilam gösterilmeden ve sanıkların bu miktardaki bir cezaları olmadığı da gözetilmeden; arttırım miktarının evvelki cezayı geçemeyeceği gerekçesi ile 765 sayılı yasanın 493/1-son ve 522 (pek hafif) maddeleri ile belirlenen 2 yıl 8 ay hapis cezalarına “3 ay 11” gün ilave edilerek sonuç cezanın “ 2 yıl 11 ay 11 gün” olarak hükmolunması ise Halil yönünden; adı geçen hakkındaki Asliye Ceza Mahkemesinin 18.12.2003"te infaz edilen 5 ay 25 günlük hapis cezasının esas alınması halinde eklenecek süreye göre sonuç ceza daha aleyhine olduğundan, Vahit yönünden ise 765 sayılı yasının 522.maddesinin lehine olarak hatalı uygulandığı gözönüne alındığında aynı yasanın 81/1.maddesinin de hatalı uygulanması sebebi ile bozma yapılması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 sayılı Kararı ışığında, yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan sanığın yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı gözetilerek bu husus da bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar ..., ... ve ..."ın temyiz temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 12.05.2015 tarihinde sanık ... açısından oybirliği ile, sanıklar ... ve ... açısından ise oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Benzinlikteki marketten bırşeyler alanlar arasında sanık ..."ün de olduğu, yargılama safhasında dinlenen tutanak tanıklarının doğruladığı 15.02.2005 tarihli CD İzleme Tutanağında ve 20.10.2008 tarihli bilirkişi raporunda bildirilmiş, adı geçen sanıkta görüntülerdeki şahsın kendisi olduğunu beyan etmiştir. Bu nedenle sanık Halil"in mahkumiyeti açısından bir problem bulunmamaktadır. Bahse konu CD İzleme tutanağında görüntülerdeki diğer iki şahsın önceden tanınan sanıklar ... ile ... olduğunun tespitinin yapıldığı ancak, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda sanık ...’tan hiç söz edilmediği, görüntülerdeki şahsın fizik yapısı itibariyle (burun kısmı hariç) ...’la benzerlik gösterdiği fakat, teşhise elverişli nitelikdeki görüntülerin elde edilmesinin mümkün olmadığı söylenmiş, duruşmada dinlenen tutanak tanıklan bıyık bırakıp saçını kesmiş olsa da, şahıslardan birisinin ... olduğunu belirtmişlerdir. CD İzleme Tutanağında; isimleri bulunan bu tanıklar yine ...’tan hiç bahsetmemişlerdir. Sanıklardan ... sliplerdeki imzalar itibariyle imza karşılaştırması istemiş, bir kısım imzalar toplanmasına rağmen bu yönde bir raporda alınmamıştır. Mahkemece, iddia edilen suçlarda mahkumiyete hükmedebilmesi için, şüpheden uzak somut delillerin toplanması gerekmektedir. Bu iki sanık yönüyle dosyada somut deliller yoktur. Sanık ... açısından tahmini bir benzetme yapılmış, sanık Vahit açısından ise hiç bir netice bildirilmemiştir. Bilirkişi raporu da ehlinden alınmamıştır. Somut, kesin delillere ulaşılmadan henüz tartışılması bitmemiş delillere dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi halinde, adil olmayan hatalı kararların ortaya çıkması ihtimal dahilinde olacaktır. Açıkladığım nedenlerle sanık Halil açısından sayın çoğunluğun kanaatine aynen iştirak etmekle beraber, sanıklar Tekin ile Vahit açısından sayın çoğunlukla aynı kanıda olmadığımdan, bu sanıklar için hükmün bozulması düşüncesinde olduğumdan, karara katılmıyorum