4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3475 Karar No: 2020/1975 Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3475 Esas 2020/1975 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/3475 E. , 2020/1975 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... temsilcisi ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 11/07/2013 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı kurum temsilcisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların murisi ... tarafından davacı kurum ve dava dışı ... Belediye Başkanlığı aleyhine birden fazla taşınmaz yönünden kadastro tespit tutanaklarına dayanılarak tescil davası açıldığını, ... Kadastro Mahkemesi"nin 1994/3 esas ve 2009/ 36 sayılı kararı ile ... ... Mahallesi ... ada ... parsel (... parsel) sayılı taşınmazın tamamı ve aynı yer ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 2625 m2 lik kısmının hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onananak kesinleştiğini, bu dava devam ederken ... mirasçısı davalılar tarafından taşınmazların dava dışı kişilere satıldığını, satın alan kişilerin belirtilen kararın uygulanmasına muvaffakat vermediklerini, davalıların yargılamanın devam ettiğini bilmelerine rağmen kötüniyetli olarak taşınmazları elden çıkardıklarını ve sebepsiz zenginleştiklerini belirterek, taşınmazların rayiç bedelinin davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur. Davalılar, yersiz açılan davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, yolsuz tescilin düzeltilmesi için dava konusu taşınmazları satın alan dava dışı kişilere tapu iptal ve tescil davası açılması gerektiği, tazminat davasının bu aşamada görülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalıların murisi ... tarafından davacı kurum ve dava dışı ... Belediye Başkanlığı aleyhine birden fazla taşınmaz yönünden kadastro tespit tutanaklarına dayanılarak tescil davası açıldığı, ... Kadastro Mahkemesi"nin 1994/3 esas ve 2009/36 sayılı kararı ile ... ... Mahallesi ... ada ... parsel (... parsel) sayılı taşınmazın tamamı ve aynı yer ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 2625 m2 lik kısmının hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği, yargılama devam ederken bu taşınmazların davalılar tarafından dava dışı 3. kişilere satıldığı anlaşılmıştır. Davacının taşınmazlarda hak sahibi olduğu kesinleşmiş yargı kararı ile sabit olduğuna ve taşınmazların satılarak bedelinin davalılar tarafından alındığı sabit olduğuna göre davalılar sebepsiz zenginleşmiştir. Bu haliyle davacının taşınmazı devralanlara karşı tapu iptal ve tescil davası açması zorunlu değildir. Şu durumda, eldeki davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, taşınmazları satın alan dava dışı kişilere tapu iptal ve tescil davası açılması gerektiği şeklindeki gerekçe ile esası incelenmeksizin davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 17/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.