MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında ..."a karşı yaralama suçundan dava açıldığı halde mahkemece bir karar verilmediği anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1- Sanık ... hakkında,..."ye yönelik yaralama suçundan kurulan hükme yönelen, Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan temyiz itirazının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar itiraza tabi olup temyiz yasa yoluna başvurulması olanaklı bulunmadığından, Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, mercide yanılma nedeniyle CMK.nun 264. maddesi gözetilerek Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin itiraz olarak kabulü ile gereğinin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE,
2- Sanık ... hakkında katılan sanık ..."a karşı yaralama suçundan kurulan hükme yönelik katılan sanık tarafından yapılan temyiz itirazının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında katılan sanık ..."ye karşı yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık tarafından yapılan temyiz itirazının incelenmesinde;
a) Sanık ..."nin aracıyla giderken yolda bulunan Hakan"a doğru bira şisesi fırlattığı, bir süre sonra yolda tekrar araçla önlerine çıkmasıyla başlayan olayda yaralama suçu yönünden 5237 sayılı TCK"nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanma yeri olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması,
a) Katılan sanık ..."un sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi ve iştirak halinde işlenen suçlarda şikayetten vazgeçmenin diğer sanıklara sirayet edeceği hususu göz önünde bulundurulduğunda, sanıkların mala zarar verme suçunu birlikte işleyip işlemedikleri hususu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilip karar yerinde değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanığın adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren kararın esas alınması gerekirken birden fazla kararın tekerüre esas olduğunun belirtilmesi ve yine tekerrüre esas olduğu kabul edilen Durağan Asliye ve Sulh Ceza Mahkemeleri tarafından verilmiş dosya içinde örnekleri bulunan kararlarda, sanığın suç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmamış olduğu, bu nedenle 5237 sayılı TCK"nun 58/5. maddesi gereğince söz konusu ilamların tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, mükerrir kabul edilerek sanık hakkında TCK"nun 58. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.