Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5775
Karar No: 2012/2211
Karar Tarihi: 26.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5775 Esas 2012/2211 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5775 E.  ,  2012/2211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Zonguldak l. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.03.2011 gün ve 272/69 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı, ... vekilleri, dava dilekçelerinde; 102 ada 68 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında ... adına tespit ve tescil edildiğini, aslında taşınmazın ...’ın babası ...’a ait olduğunu, hatalı tespitin yapıldığını belirtmişler ve anılan parselin tapu kaydının iptaliyle vekil edenleri ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Birleştirilen Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.7.2010 tarih 2008/404 Esas, 2010/284 Karar sayılı dava dosyasının dilekçesiyle de, davacı ... vekilleri 102 ada 68, 233 ve 238 sayılı parsellerinde aynı biçimde vekil edenlerinin oğlu ... adına tespit ve tescil edildiklerini, kadastro tutanaklarının 4.12.2007 tarihinde kesinleştiklerini açıklamışlar ve anılan parselin tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tescilini istemişlerdir.
    Davalı ..., cevap dilekçesinde; tespitlere esas alınan senetten yaklaşık 7 sene önce şahitler huzurunda “ölümünde ve sağlığında geçerli olmak koşuluyla” ibaresini içeren 15.3.1996 tarihli senetle taşınmazların babası tarafından kendisine bırakıldığını, bu nedenle taşınmazların kendisi tarafından kullanıldığını bu durumun davacı tarafından bilindiğini, üzerine beton harman ev yaptığını daha sonra aynı nitelikte 24.12.2003 tarihli senedin imzalandığını bu senetlere dayanılarak kadastro işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davacının haberdar olmamasının olanaksız olduğunu, senetlerin köy ihtiyar heyeti tarafından imzalandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının açtığı davaların (2008/404 Esas, 2008/272 Esas) reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik 1996 ve 24.12.2003 tarihli harici satış senetleri gibi hukuki sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu 102 ada 68, 233 ve 238 sayılı parsellerin kadastro tespitleri 2.7.2007 tarihinde yapılmış olup 4.12.2007 tarihinde kesinleşmeleriyle davalı ... adına tapu kaydı oluşmuştur. Tutanakların edinme sebeplerine göre taşınmazlar ...’a ait iken 2003 yılında bedelsiz, kayıtsız ve şartsız olarak oğlu ...’a bağışladığı gerekçesiyle tespitlerinin yapıldığı belirlenmiştir.
    3.5.2010 tarihinde yapılan keşifte dinlenen tanık beyanlarına göre 102 ada 68 ve 238 sayılı parsellerin davacı ... tarafından sağlığında çocuklarına bağışladığı, senetlerin ... tarafından imzalandığı, ne söylendiyse senette onların yazıldığı kadastro çalışmaları sırasında da ...’ın tespit yerinde olduğu, ...’ın ikinci evliliğini yapıncaya kadar davalı oğlu Hüseyin ile birlikte kaldığı, taşınmazların ... tarafından Hüseyin’e verildiği belirlenmiştir. Keşif tutanağı kapsamı, dosya arasında bulunan diğer bilgi ve belgeler ile ve yapılan harici satış senetleriyle 102 ada 68 ve 238 sayılı parsellerin davacı tarafından davalı oğluna bağışladığı dosya kapsamıyla anlaşıldığından davacı vekilinin bu parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, bu parsellerle ilgili hüküm fıkrasının açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
    Davacı vekilinin 102 ada 233 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Aynı tarihli keşif tutanağı kapsamından davalı adına kayıtlı 233 parsel içerisinde bulunan evin güney sınırına yakın bölüm açısından uyuşmazlığın söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu teşkil eden yer ise 233 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. Ancak, belirtilen uyuşmazlık konusu yer teknik bilirkişice kroki üzerinde işaretlenmemiştir. Söz konusu uyuşmazlığın taşınmazın tamamı bakımından mı, yoksa bir kısmı yönünden mi geçerli olduğu anlaşılamamaktadır. Öncelikle HUMK.nun 75, 213 ve 230 (HMK. m. 25, 31, 169 ve 173) maddeleri gereğince uyuşmazlık konusu olan yerin davacı taraftan sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanın altına imzasının alınması, yapılacak keşifte uyuşmazlık konusu yerin teknik bilirkişice kroki üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenilmeleri, uyuşmazlık konusu yerin yerel bilirkişi ve tanıklardan neresi olduğu hususunun sorularak saptanması, bu konuda keşifte dinlenen tanık Garip Aydın’ın beyanının gözönünde tutulması, daha öncesi tek parsel olup kadastro geçmesiyle iki parsele dönüştüğü bildirildiğinden parsellerden hangisinin davalı ...’a, hangisinin ise davacı ...’a bırakıldığının belirlenmesi, adı geçenlere düşen parsellerin ada ve parsel numaralarının teknik bilirkişice saptanarak gerekçesiyle birlikte raporunda belirtilmesi, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların bu yöndeki beyanlarının da alınması, ondan sonra ortaya çıkacak duruma göre anılan parsel hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi