Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2882
Karar No: 2009/4280

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2882 Esas 2009/4280 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisine ait olan parselin bir kısmının davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ve bina yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiyle dava açmıştır. Davalı ise, taşınmazı iyiniyetle kullandığını ve mülkiyet hakkının belli olmadığını belirterek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme elatmanın keşfen belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Ancak, çekişme konusu taşınmaz daha önce Kadastro Mahkemesinde görülmüş ve davacı adına tesciline karar verilmiştir. Bu nedenle davalının taşınmazda sicilden ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakka sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Elatmanın önlenmesine karar verilen işgal alanı üzerinden ecrimisil miktarının belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur ve Mahkeme kararları açıklayıcı niteliktedir.
Ancak, mahkemenin yıkım talebini reddetmesindeki eksik inceleme yanlıştır. Davacı idarenin asgari levazım bedeli karşılığı binaya talip olup olmadığı sorulmadan yıkım isteminin reddi yanlıştır. Bu nedenle Mahkeme kararı, davacının temyiz itirazları doğru bulunarak bozulmuştur.
Mahkeme kararında geçen kanun maddeleri:
- HUMK'nın 428. maddesi: Yargılama usulü hük
1. Hukuk Dairesi         2009/2882 E.  ,  2009/4280 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : ANTALYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/09/2008
    NUMARASI : 1999/179-2008/370

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 226 (2699) parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 3992 m2’lik kısmına davalının haksız olarak işgal edip bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve 1998 yılı için 460,70.-YTL ecrimisil, birleşen davada ise 2000 yılından 2004 yılına kadar toplam 27.827,00.-YTL ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, çekişme konusu taşınmaza ilişkin Kadastro Mahkemesinin kararının kesinleşmediğini, davacının mülkiyet hakkının belli olmadığını, Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin kararı uyarınca taşınmazı iyiniyetle kullandığını, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, elatma olgusunun keşfen belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2699 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Mahkemesinde  görülen dava sonucunda davacı idare adına tesciline karar verildiği ve buna göre sicil kaydının oluştuğu, davalının taşınmazda sicilden ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalının, taşınmazı yapılanmak  suretiyle işgal ettiği keşfen belirlenerek, elatmanın önlenmesi ve Kadastro Mahkemesince verilen kararların açıklayıcı nitelik taşıdığından buna göre belirlenen ecrimisilin de hüküm altına alınmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davacının temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davalının 5216 m2’lik yere elatmanın önlenmesine karar verilmesine karşın 3940 m2 üzerinden hesaplanan ecrimisilin karar altına  alınması doğru olmadığı gibi, yıkımı fahiş zarar doğurduğu saptanan yapı yönünden davacı idarenin asgari levazım bedeli karşılığı binaya talip olup olmadığının davacıdan sorulmadan yıkım isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.
    Hal böyle olunca; elatmanın önlenmesine karar verilen 5216 m2’lik işgal alanı üzerinden ecrimisil miktarının belirlenmesi ve davacı idareden asgari levazım değeri üzerinden temellüke razı olup olmadığının sorulması ve sonucuna göre yıkım konusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.04.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.   

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi