2. Ceza Dairesi Esas No: 2010/9749 Karar No: 2012/4544 Karar Tarihi: 28.02.2012
Görevli memura hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/9749 Esas 2012/4544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir sanık, görevli memura hakaret suçundan yargılanıyordu. Ancak mahkeme, söylediği sözün beddua niteliğinde olduğunu ve hakaret olarak nitelendirilemeyeceğini belirleyemedi. Bu nedenle sanık, suçlamadan beraat etti. Ancak, mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakma kararı vermedi. Sanık, davayı temyiz etti ve temyiz mahkemesi, açıklama konusunu ele aldı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir kararına atıfta bulunarak, mahkeme, açıklanacak zararın maddi olduğunu ve manevi zararı kapsamadığını belirtti. Ayrıca, dosyaya yansıyan bir zararın belirlenemediği için sanığın tazminat ödemesi gerektiği gibi bir durum oluşmadığından, hakkında herhangi bir hüküm verilmedi. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının a, b ve c bentleri belirtildi.
2. Ceza Dairesi 2010/9749 E. , 2012/4544 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2008/156470 MAHKEMESİ : Gemerek Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/03/2008 NUMARASI : 2007/130 (E) ve 2008/34 (K) SUÇ : Görevli memura hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Mahkemece; Sanığın, duruşmada katılana yönelik olarak söylediği kabul edilen “ Allah belanı versin” sözünün beddua niteliğinde olup hakaret olarak nitelendirilemeyeceği gözetilmeden unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın dosyaya yansıyan bir zararının belirlenemediği halde, “ sanığın katılanın uğradığı zararı tazmin suretiyle gidermediği” biçimindeki, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının a, b ve c bentlerinde belirtilen gerekçeleri içermediği için yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/02/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.