Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/2590 Esas 2010/14784 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2590
Karar No: 2010/14784
Karar Tarihi: 10.06.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/2590 Esas 2010/14784 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/2590 E.  ,  2010/14784 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çardak İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 30/07/2009
    NUMARASI : 2009/4-2009/13

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun, mahcuz taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczin kaldırılması talebi mahkemece kabul edilmiştir.
    İİK.nun 16/1.maddesinde şikayetin, icra müdürlüğü işlemini öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği belirtilmiştir.
    Somut olayda, şikayete konu haciz işlemi, İİK.nun 103.maddesi gereğince  borçluya 01/10/2007 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal yedi günlük süre geçtikten sonra  icra mahkemesine başvurulmuştur. İİK nun 16/2 maddesi anlamında süresiz şikayete konu bir işlem de bulunmadığına göre, mahkemece süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Kabule göre de;
    İİK"nun 82/12.maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczolunmayacağı belirlendikten sonra aynı maddede "Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın keşif tarihi itibariyle değeri ile borçlunun haline  münasip ev alabileceği bedel tespit edildikten sonra, tespit edilen bu miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile meskeniyet iddiasının kabulü doğru değildir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.