Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3304
Karar No: 2009/4262

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3304 Esas 2009/4262 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve sicilin kütükten terkini istemişlerdir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği sabittir. Bunun üzerine davalıların karar düzeltme isteği kabul edilerek, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
5841 Sayılı Yasa düzenlemelerine göre, davalara da uygulanacağı öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle yerel mahkemenin kararının anılan yasa hükümleri doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir. Kanun madde numaraları ise şöyledir: Anayasanın 43, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi, 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesi ve geçici 8. maddesi, HUMK’nun 428. ve 440. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2009/3304 E.  ,  2009/4262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/07/2007
    NUMARASI : 2006/152-2007/217

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Çarşamba 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.7.2007  gün ve 152-217  sayılı  hükmün onanmasına  ilişkin olan 2.6.2008  gün ve  5404-6854 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde  davalılar vekili  tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava,çekişmeli  taşınmazın kıyı-kenar  çizgisine  göre kıyıda  kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve sicilin  kütükten  terkini  isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne  karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan  delillere göre; çekişme  konusu taşınmazın  kadastro  tespitinin 4.8.1963  tarihinde yapıldığı, 15.8.1967  de kesinleştiği ve davanın 8.12.2005  tarihinde  açıldığı  anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar nizalı  taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde  kalan bölümü devletin hüküm ve  tasarrufu  altında ve kamu malı niteliğinde  özel  mülkiyete  konu olamayacak  (Anayasanın 43, 3402 Sayılı  Kadastro Yasasının 16/C  maddesi gereğince  )  yerlerden  olduğu  keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009  tarihinde  kabul edilip 14.3.2009  tarihinde yürürlüğe giren  5841 Sayılı Yasanın 2.  maddesi ile  3402 Sayılı Yasanın 12.  maddesinin 3. Fıkrasına  eklenen  " bu hüküm iddia ve taşınmazın  niteliğine  yahut  Devlet ve  diğer kamu tüzel kişileri  dahil  tarafların sıfatına  bakılmaksızın  uygulanır" ve 3. maddesi ile eklenen geçici 8. maddesinin  " bu kanunun 12.  maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve  tasarrufu altında  olduğu iddası  ile yürürlük  tarihinden önce  açılmış ve  henüz kesin   hükme  bağlanmamış olan davalarda  dahi  uygulanır"  şeklindeki  hükmü  gözetildiğinde  kadastro  tespitinin  kesinleştiği tarih olan  15.8.1967 ile davanın açıldığı tarih  arasında  3402 Sayılı Yasanın 12.  maddesinde  sözü edilen  10 yıllık  hak düşürücü sürenin  geçmiş  olduğu sabittir.
    Bilindiği üzere, hak düşürücü süre  olumsuz dava şartlarından olup kamu düzeni ile ilgilidir.Mahkemece davanın her aşamasında res"en gözetilmesi gerekli bir kuraldır.
    Hal böyle  olunca, mahkemece kurulan  hüküm onama tarihi itibariyle  doğru olmakla  beraber sonradan  yürürlüğe giren  ve kesin  hüküm  halini  almamış eldeki davalara da  uygulanacağı öngörülen  yukarıda  değinilen  5841 Sayılı Yasa  düzenlemeleri  karşısında  davalıların  karar  düzeltme  isteğinin  HUMK.’nun 440.  maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 2.6.2008  tarih, 5404-6854  sayılı onama  kararının ortadan  kaldırılmasına, yerel  mahkemenin  9.7.2007  tarih, 152-217  sayılı kararının  anılan yasa hükümleri  doğrultusunda  bir karar verilmesi için  HUMK’nun 428. maddesi gereğince  BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi