22. Hukuk Dairesi 2017/19719 E. , 2019/2383 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... ... Hizm. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde muhasebe servisinde çalıştığını, diğer davalı Belediyenin asıl işveren olduğunu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, işyerinde 07.30-08.00 saatlerinde çalışmaya başlayıp bu çalışmasını 19.00’a kadar sürdürdüğünü ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin ekonomik sebeplerle feshedildiğini, işyerinde çalışma düzeninin hafta içi 08.30-17.30 saatleri arasında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının Belediyenin işçisi olmadığını, davalı ... ile diğer şirket arasında herhangi bir hizmet alım sözleşmesi bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı ... İmar... Hizm. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... İmar... Hizm. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu doğrultusunda, ayda iki hafta haftada dokuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek buna göre hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanları esas alınarak davacının ayda iki hafta haftada beş gün 08.00-18.00 saatleri arasında, ayda iki hafta da haftada altı gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı benimsenmiş ise de, davacı tanıklarının husumetli tanık oldukları anlaşılmaktadır. Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında salt husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi mümkün değildir. Davalı tanıklarının anlatımlarına göre davacının fazla çalışma yapmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının fazla çalışma yaptığını ispata yönelik başka bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Şu halde, davacı fazla çalışma yaptığını ve fazla çalışma ücretine hak kazandığını ispatlayamamıştır. Hal böyle iken, mahkemece fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.