Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2086
Karar No: 2009/4258

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2086 Esas 2009/4258 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanları P.T.'ın taşınmazdaki payının danışıklı bir işlemle davalının oğluna satıldığını ve satışın gerçek olmadığını iddia ederek tapunun iptalini ve adlarına tescilini istemişlerdir. Davacı A.T.'ın dava kabul edilirken diğer davacıların davalarının feragat nedeniyle reddedildiği belirtilmiştir. Davalı ise gerçek irade mahsulü vekaletname ile yapıldığı savunmasını ileri sürmüştür. Mahkeme davayı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin kabul etmiş, diğer davaların feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması nedeniyle kararın bozulmasına ve HUMK'nun 428. maddesi gereği alınan peşin harcın geri verilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: HUMK'nun 376, 381 (son fıkra) ve 388-389. maddeleri, Anayasa'nın 141. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/2086 E.  ,  2009/4258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/12/2007
    NUMARASI : 2000/466-2007/683

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları P. T."ın 71 ada 38 parsel sayılı taşınmazdaki payının ağır hastalık halinde iken davalının oğluna verdiği vakaletname ile önce satış vaadi sözleşmesi yapıp, daha sonra satış yoluyla davalıya temlik edildiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürüp, davalıya satışı yapılan payın tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini olmazsa tenkis istemişler, yargılama sırasında  davacı A.T. dışındaki davacılar davadan feragat etmişlerdir.
    Davalı, murisin paraya olan ihtiyacı nedeniyle gerçek irade mahsulü vekaletname ile işlemin yapıldığını, satışın gerçek olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, işlemin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı A.T."ın davasının kabulüne, diğer davacıların davasının feragat nedeniyle  reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, A.T.tarafından açılan davanın kabulüne, diğer davacılar tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.  
     Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.  
     Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 381. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.           
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda davacı hissesi oranında 2/10 hissenin iptali ile davacı A. adına tesciline dendiği halde gerekçeli  kararda davacı hissesi oranında 1/10 hissenin iptali ile davacı A.adına tesciline denmek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün 10.04.1992 gün, 1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  08.04.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi