4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/4122 Karar No: 2012/6332 Karar Tarihi: 12.04.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/4122 Esas 2012/6332 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/4122 E. , 2012/6332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 07/12/2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Öteki temyiz itirazına gelince; dava, ...... kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı sürücü ..."in sevk ve idaresindeki araç ile, müvekkilinin içinde bulunduğu aracın çarpışması sonucunda, müvekkilinin ağır yaralandığını, davalının ağır kusurlu olduğunu, belirterek maddi ve manevi tazminat istemli eldeki bu davayı açmıştır. Davalı vekili, kazada davacının içinde bulunduğu aracının şoförünün kusurunun da fazla olduğunu, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, olayın oluşumunda davalının %100 kusurlu olduğu kabul edilerek 6.457,10 TL maddi tazminat ve 3.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Davaya konu ...... kazasında, davacının yüzünden yaralandığı, yüzüne çok miktarda dikiş atıldığı, alınan adli tıp raporunda yüzündeki yaranın sabit eser niteliğinde olduğu ve estetik ameliyatla bile tamamen düzelemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, davalının tam kusurlu olması, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.