Esas No: 2021/3518
Karar No: 2022/5879
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3518 Esas 2022/5879 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın \"Ben Bilmem Eşim Bilir\" isimli yarışma programını yayınlamakta olduğunu ve müvekkilinin formatın geliştiricisi olduğunu iddia eden davacı vekili, markanın haksız kullanımı nedeniyle maddi tazminat talep etti. Ancak mahkeme, program formatının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser olarak korunamayacağı ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verdi. Karşı dava bakımından ise \"korsan yayın\" ifadesinin davacının hak sahibi olduğu program formatının izinsiz kullanıldığına vurgu yapmak olduğu değerlendirildi ve karşı davanın reddine hükmedildi. Kanun maddeleri: 6112 sayılı Kanun, 5646 sayılı FSEK, 2 Kasım 2011 tarihli RTÜK Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.07.2014 tarih ve 2012/188 E. - 2014/156 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalı tarafın 19 07.2012 tarihinden itibaren "Ben Bilmem Eşim Bilir" isimli yarışma programını yayınlamakta olduğunu, müvekkilinin adı geçen program formatın uzun ve zor bir süreçte bizzat geliştirdiğini, davalı şirkete karşı markanın haksız kullanımının önlenmesine yönelik maddi tazminat talebi de içeren bir dava açtıklarını, davalı tarafa ihtarname ile tüm maddi ve manevi zararın karşılanması, yoksun kalınan karın tespit edilerek ödenmesi, aksi takdirde yayının derhal durdurulması, format ve senaryonun müvekkiline ait olduğunun açıkça duyurulması yönünde talepte bulunduklarını, ancak davalının buna rağmen programı yayınlamaya devam ettiğini, eserin müvekkilinin izni veya onayı olmadan alenileştirildiğini ve gerçek eser sahibinin adının zikredilmediğini, bu yayınların 6112 sayılı Kanun, 5646 sayılı FSEK, 2 Kasım 2011 tarihli RTÜK Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK'ya aykırı olduğunu, müvekkilinin kişisel bilgisayarında delil niteliğinde elektronik bilgiler bulunduğunu, yayının tüm medya ve benzeri sahalarda kullanımının haksızlığının tespitini, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000.- TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davada davacı vekili, davacının sunduğu belgelerin FSEK md. 1/8 anlamında "eser" olarak kabul edilemeyeceğini, ürünün eser kabul edilebilmesi için öncelikle özgün olması gerektiğini, AB'nin 89/552 sayılı direktifine göre de oyunların eser niteliğinde olmadığını, bu yarışma formatının daha önce de defalarca kullanılmış olduğunu, Almanya'da ve Güney Kore, Danimarka gibi ülkelerde 2011 yılından bu yana yayınlanan "Mein Mann Kann" isimli programın anlatılmasından başka bir şey olmadığını, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin televizyon programlarının FSEK kapsamında eser olarak kabul edilemeyeceğine dair 10.05.2007 tarih, 2005/520 E. 2007/109 K. sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 02.02.2009 tarih, 2007/11738 E. 2009/1043 K. sayılı kararı ile onandığını belirterek davanın reddini talep etmiş, karşı dava dilekçesinde ise davacının dava dilekçesindeki "Korsan Yayın" ifadesinin müvekkili şirketin şahsiyetini ihlal eder nitelikte olduğu iddiasıyla 100.000.- TL değerinde manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dava bakımından dava konusu program formatının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser olarak korunamayacağı, dava konusu olayda haksız rekabet teşkil eden bir eylemin de mevcut olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı dava bakımından ise asıl davadaki dava dilekçesi bir bütün halinde değerlendirilmesinde "korsan yayın" ifadesi ile anlatılmak istenilenin davacının hak sahibi olduğu program formatının izinsiz kullanıldığına vurgu yapmak olduğu değerlendirilerek bu hususun davalının manevi haklarına halel getirip getirmediği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiş, kararı karşı dava davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.