Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4706
Karar No: 2013/4974

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4706 Esas 2013/4974 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, paydaş olan davacıların çekişmeli taşınmazlara davalılardan M.A., C. ve V. K.\"nun haklı bir neden olmaksızın elattığının keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilirken, C. ve M. A.nin paydaş durumuna geldikleri anlaşıldığı için elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak paydaşların harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanımın oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalıdır. Aksi halde, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Mahkeme kararı, bu hususlar gözardı edilerek yazılmıştır. Kanun maddeleri: M.K.nun 706, B.K.nun 213, T.K.nun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2013/4706 E.  ,  2013/4974 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/11/2012
    NUMARASI : 2009/1057-2012/581

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılardan C. ve M. A.K. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmının önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davacıların kayden paydaşı olduğu çekişme konusu taşınmazlara davalılardan M.A., C. ve V. K."nun haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığının keşfen sabit olduğu gerekçesi bu kişiler yönünden elatmanın önelenmesi isteğinin kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazların davacı ve dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu ancak yargılama sırasında hakkında kabül kararı verilen davalılardan C. ve M. A.nin çekişmeli taşınmazlardan pay satın alarak paydaş durumuna geldikleri anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " ahde vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarda sözü edilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalılardan C. Ve M. A.K."nun temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi