10. Hukuk Dairesi 2014/25151 E. , 2016/6094 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan.... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı şirketlerin vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalıya bağlanan gelirin 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesine dayalı olarak davalılardan teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanunun “İş Kazası Ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin Ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “...sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır.
Anılan maddenin açık hükmü karşısında; asıl işveren ve taşeron şirketler yönünden; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Dava teselsül hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, işveren konumundaki taşeron ve asıl işveren şirketler yönünden davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 21/1.fıkrası, 3. kişi konumundaki ... yönünden ise 21/4. fıkrasıdır. Her iki fıkra incelendiğinde, kanun koyucu farklı sorumluluk esasları belirlemiş olup, işveren/işveren vekilleri yönünden; gelirin ilk peşin değeri (gerçek zarar daha düşükse gerçek zarar miktarı) ile 3. kişiler yönünden ise gelirin ilk peşin değerinin yarısı ile rücu alacağına bir tavan öngörmüştür. Hal böyle olunca; teselsüle dayalı sorumlu olunan tutarların işveren/işveren vekili ve 3. kişi yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Öncelikle işveren/işveren vekilinin sorumlu olduğu rücu alacağı; gelirin ilk peşin değerinin işverenlerin kendi kusur oranlarına isabet eden tutarı(ilk peşin değer x işverenlerin kusur oranı) ile, gelirin ilk peşin değerinin yarısının 3. kişinin kusur oranına isabet eden tutarın (ilk peşin değerin yarısının x 3. kişinin kusur oranı) toplamından ibarettir. 3. kişinin teselsüle dayalı sorumlu olduğu rücu alacağı ise; ilk peşin değerin yarısının toplam kusur oranına (işverenlerin+3. kişinin kusur oranı) isabet eden tutarla sınırlıdır. Hal böyle olunca, teselsüle dayalı olarak sorumlu olunan miktar bu şekilde belirlendikten sonra, bakiyesinden işverenlerin tek başına sorumluluğuna hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde davalı şirketlerin tazminle sorumlu olduğu rücu alacağı tutarları aşılarak karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada; ilk hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmediği, böylece, Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan Kurum yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gözetilmelidir.
Mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden gerçek zarar tavan hesabı yaptırarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı şirketlerin vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.