Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/744
Karar No: 2020/5389
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/744 Esas 2020/5389 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bankanın davacının 3 ay vadeli ve %13 faiz oranı ile açmış olduğu mevduat hesabındaki paranın vadesinde ödenmemesi sebebiyle davacı tarafından açılan davada, mahkeme tarafından 61.724,73 TL alacak hükmü verilmiş, davacının yaptığı 406.708,75 TL'lik ıslah talebi reddedilmiştir. Davalı vekili, karar düzeltmesi isteyerek vekalet ücretlerinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Karar düzeltmesi sonucunda, takdir edilen vekalet ücretleri hatalı olarak belirlendiği için mahkeme kararı düzeltilerek davalıdan alınan 26.649 TL nispi vekalet ücreti çıkarılmış ve dava reddedilen tutarına göre maktu ve nispi olmak üzere 11.079,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine hükmedilmiştir. Kararda Bankalar Kanunu'nun 818/43 ve Borçlar Kanunu'nun 105. maddeleri değerlendirilmeye alınmamıştır.
11. Hukuk Dairesi         2019/744 E.  ,  2020/5389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 01.12.2016 gün ve 2016/749 - 2016/623 sayılı kararı düzeltilerek onayan Daire"nin 17.10.2018 gün ve 2017/894 - 2018/6429 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankanın Etiler Şubesi"nde 27.02.2001 tarihinde 3 ay vadeli ve %13 faiz oranı ile açtırdığı mevduat hesabına 120.000 USD yatırdığını, vade sonunda 01.06.2001 tarihinde davalı tarafından hesaptaki paranın davacıya ödenmemesi üzerine müvekkilince açılan davanın kabul edilerek, kararın kesinleştiğini, 3 aylık mevduat faizi olan 3.900 USD"nı alamayan davacının ayrıca parasını zamanında almış olsa idi yapacak olduğu yatırımları yapamaması, kur farkı veya hazine bonosu alamaması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, BK"nun 105. maddesi gereğince şimdilik 143.347 YTL munzam zararın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, talep sonucunu 406.708,75 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, davacının tüm alacağını faiz ve fer"ileriyle birlikte tahsil ettiğini, munzam zararın somut olarak ispatlanması gerektiğini, davacının bir zararı olmayıp davalı Bankanın kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı yararına ilk verilen hüküm 61.724,43 TL olup davacı tarafça verilen hüküm temyiz edilmediğinden bu miktarın davalı yararına usuli kazanılmış hak teşkil edeceği, ilk bozmadan sonra tespit edilen miktarın hükmedilen ve davacının da talep ettiği miktarın çok üzerinde olduğu, 818 BK 43 maddesi değerlendirilmeye alınamayacak olup, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından davacının ıslah talebi reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 61.724,73 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmıştır.
    Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacının dava dilekçesindeki talebi 143.347,00 TL olup, ıslah dilekçesi ile talebini 406.708,75 TL’na yükseltmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 61.724,73 TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün beşinci paragrafında “davalı vekili için davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 26.649 TL nispi vekalet ücretine” hükmedilmiş ise de, söz konusu hüküm fıkrası Dairemizin 17.10.2018 tarihli ilamında reddedilen kısım için takdir edilecek vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği ifade edilerek bu yönden düzeltilerek onanmıştır. Ancak, dava değeri 143.347,00 TL iken davada reddedilen tutar 81.622,27 TL olup, reddedilen bu tutar üzerinden davalı vekili için nispi vekalet ücreti takdir edilmesi, ıslahla arttırılan kısım usulden reddedildiği için bu kısım için de ayrıca davalı vekili yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 17.10.2018 tarih 2017/894 Esas-2018/6429 Karar sayılı ilamının kaldırılarak, hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 17.10.2018 tarih 2017/894 Esas-2018/6429 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, yerel mahkemece verilen hükmün beşinci paragrafında yer alan “...davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 26.649TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ibaresinin çıkarılarak yerine “davanın reddedilen kısmı üzerinden nispi, usulen reddolunan ıslah edilen tutar üzerinden maktu olmak üzere cem’an 11.079,84TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine” ibaresinin eklenmesine, yerel mahkeme kararının düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteye davalıya iadesine, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi