(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/1643 E. , 2020/1046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının asıl borçlu ..."ün davalı bankadan 27/11/2013 tarihinde kullandığı 50.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, kullanılan kredinin 26/05/2015 tarihinde en son taksitini ödemesiyle bittiğini, davalı banka tarafından iki yıl sonra 06/06/2017 tarihli ihtarname çekildiğini, toplam 124.347,11 TL"nin noter masrafı ile birlikte 24 saat içinde banka veznesine ödenmesinin talep edildiğini, davalı yanca gönderilen hesap kat ihtarında sorumlu olduğu iddia edilen kredi sözleşmesinde davacının kefaletinin bulunmadığını ileri sürerek davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sona eren kefalet çıkışı sistemsel olarak yapılmadığından sehven ihtarname gönderildiğini, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı hakkında herhangi bir takip başlatılmadığını, herhangi bir işlem yapılmadığını, söz konusu ihtarname sebebi ile uğramış olduğu bir zararın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının dava dışı ... ile davalı banka arasında 27/11/2013 tarihinde imzalanan krediye kefil olduğu, söz konusu sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin borcunun ödenerek kredi borcunun kapatıldığı, dava dışı ... ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme sebebiyle davacı tarafın herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, bununla birlikte davalı tarafın cevap dilekçesinde ihtarnamede davalının isminin sehven yazıldığını belirtiği, bu nedenle davacının davalı bankaya borçlu olmadığı anlaşıldığından açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davalı banka tarafından davacıya hesap kat ihtarnamesi çıkarılmak suretiyle borcun 24 saat içinde ödenmesinin talep edildiği, böylece davacı hakkında icra takibi başlatılabilme olasılığını düşünerek kendisini bir borçla tehdit eden davalı banka hakkında işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalı vekilince davacının karşı cevabı ihtarı 12/06/2017 tarihinde çektiği ihtarın davalıya 14/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13/06/2017 tarihinde cevap verme haklarını kullanmadan davanın açıldığı iddia edilmiş ise de, davacının cevabı ihtarda muhatabına cevap vermesi için herhangi bir mehil hakkı vermediği gibi dava dilekçesinin 19/06/2017 tarihinde davalı bankaya tebliğ edildiği, davalı bankanın ihtarnamenin kendilerine tebliğ edildiği 14/06/2017 tarihi ile davanın açıldığı 19/06/2017 tarihi arasında herhangi bir karşı cevabı içerir ihtarname de çekmediği, ilk derece mahkemesince verilen kabul kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.