Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8003 Esas 2020/1543 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8003
Karar No: 2020/1543
Karar Tarihi: 05.03.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8003 Esas 2020/1543 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir sıra cetveli itiraz davasında, davalının alacağının gerçek olup olmadığı tartışılmıştır. Davacı, muvazaa iddiasıyla, davalının alacağı yerine kendisinin öncelikli olarak ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının alacağının gerçek olup olmadığı gerekçesiyle davacının talebini kabul etmiş ve karar temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme, taraflar arasındaki itilafları değerlendirdikten sonra, davacının temyiz itirazını reddetmiştir. Ancak, mahkemece kurulan infazı kabil olmayan hükmün düzeltilmesi gerektiği ve hükmün “davacıya tahsis edilen meblağın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacı alacağına yetecek miktarının davacıya ödenmesine, kalan olması halinde davalıya verilmesine” şeklinde düzeltildikten sonra kararın onanmasına karar verilmiştir. Kararda, HUMK.nun 438/7'nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olduğu belirtilmiştir. Kanun maddesi açıklanmamıştır.
23. Hukuk Dairesi         2016/8003 E.  ,  2020/1543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, icra müdürlüğü tatafından düzenlenen sıra cetvelinde 2. sıra alacaklısı olan davalının alacağının gerçek olmadığını, borçlu ile muvazzalı olarak alacak borç ilişkisi oluşturduklarını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın öncelikle davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, borçlu ile yıllar öncesinden tanıştıklarını, nakit ihtiyacı olması nedeni ile borçluya yardım ettiğini ve senet aldığını, senedin ödenmemesi üzerine takip başlattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının başlattığı takibe itiraz edilmesi üzerini açılan itirazın iptali davası sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karar kesinlememiş olsa dahi bozma ilamının sadece faiz başlangıcı ile vekalet ücretine ilişkin olduğu, davalının alacağının gerçek olacak olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2)Mahkemece eda hükmü kurulması gerekirken 1. sıra alacaklısının sıra cetvelinden çıkarılmasına şeklinde infazı kabil olmayan hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 1 nolu bendinde geçen “ 1. sırada bulunan davalı ..."ın sıra cetvelinden çıkarılmasına” kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine “davacıya tahsis edilen meblağın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacı alacağına yetecek miktarının davacıya ödenmesine, kalan olması halinde davalıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı harcın davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.