12. Ceza Dairesi 2020/11111 E. , 2021/647 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 27/02/2020
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3, 2 ve 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2015 tarihli ve 2014/363 esas, 2015/51 sayılı kararının 14/04/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 31/12/2018 tarihinde işlenen kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanunun 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2020 tarihli ve 2019/361 esas, 2020/147 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27/10/2020 gün ve 94660652-105-34-10779-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ... TCK"nın 179/3,2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, daha önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2020 tarihli ve 2019/361 esas, 2020/147 karar sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d. maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme 2. fıkrasından sonra gelmek üzere, “Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanunun 50/1-a.maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL"den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin yazılması, sanık hakkında sonuç ceza adli para cezası olarak belirlendiğinden TCK"nın 53/1. maddesi hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkarılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.