3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/857 Karar No: 2017/10280 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/857 Esas 2017/10280 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/857 E. , 2017/10280 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı Bahas İnş. San. ve Tic. A.Ş tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı SCS Sağlam..... ile gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesi yaparak 90.000 TL bedel karşılığı daire teslimi yönünde anlaşma yaptığını, diğer davalıların davalı SCS Sağlam ..... ile yaptıkları adi ortaklık sözleşmesine göre her ortağın dairelerin satışında kendi tüzel kişilikleri kapsamında yetkili olacağının kararlaştırılması suretiyle bu sözleşmeye diğer davalılarında onay verdiğini, davayı konu taşınmazın sözleşmeye göre süresinde tesliminin gerçekleşmediğini ileri sürerek; 90.000 TL ödenen bedelin en yüksek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı .... tarafından temyiz edilmiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta dava, müteahhit olan davalı şirketler ile davacı arasında yapılan daire satım ve yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde satış sözleşmesi bulunmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Mahkemece, bu yönler gözönünde tutularak, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.