Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10573
Karar No: 2017/6500
Karar Tarihi: 22.02.2017

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/10573 Esas 2017/6500 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/10573 E.  ,  2017/6500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında;
    1-TCK"nın 158/1-i, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-TCK"nın 207/1, 43/1, 62/1 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ve müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıklardan ..."in, katılan ..."in arkadaşı olduğu, katılan ..."in, diğer katılanlar ... ve ..."ya ait ... Mahallesi .... Ada, ... parsellerde bulunan hisseli taşınmazı satın alacağını söyleyerek emlakçılık yapan sanık ..."dan işlemlerin yürütülmesi için yardım istediği, sanık ..."ın da katılanı, işin karışık olmasından dolayı işlemleri yürütmesi için birlikte çalıştığı diğer sanık ..."e yönlendirdiği, böylece sanık ... ile katılanlar arasında söz konusu taşınmazın satışı konusunda takip işini yürütmek üzere anlaşma sağlandığı, sanıkların birlikte hareket etmek suretiyle, işlemler sırasında 38 adet sahte vergi dairesi alındısı düzenleyerek bunları katılanlara verdikleri ve karşılığında iş sahiplerinden değişik tarihlerde 8.100 TL aldıkları, suça konu sahte vergi dairesi alındılarının bir kısmının gerçekte olması gereken tahakkuk miktarlarından fazla olduğu, bir kısmındaki veznedar imzalarının ise gerçeği yansıtmadığı, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
    A-Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
    Sanık ..."ın gerek soruşturma aşamasında verdiği ifadelerinde, gerekse kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla ve sanık olarak verdiği ifadelerinde, çocukluk arkadaşı olan katılan ..."i, diğer sanık ... ile tanıştırması ve işleri düzenli olarak takip etmesi hususunda sanık ..."i araması dışında olayla bir ilgisinin olmadığını beyan etmesi, katılanların anlatımları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamının da sanık ..."ın bu savunmalarını doğrulaması ve sanığın bu iş takibi nedeniyle herhangi bir menfaat temin etmemiş olması karşısında, sanık ..."in, diğer sanık ..."in eylemine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ..."ın atılı suçlardan beraatına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine hükmolunması,
    B-Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
    Katılanların sanık ..."le, hisseli taşınmazların satışı ile ilgili işlemlerin yürütülmesi amacıyla komisyon karşılığında anlaşmaları ve mahkemenin gerekçesinde, katılanların beyanlarına göre sanığın elde ettiği haksız menfaat miktarının 8.100 TL olarak kabul edilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, katılanların ayrıntılı beyanlarına başvurularak, sanık ... ile işlemleri yürütmesi karşılığında komisyon olarak başlangıçta hangi bedel üzerinden anlaşmaya vardıklarının, bu süreçte yapılan masrafların kim tarafından karşılanacağının, masraflara ilişkin olarak sanığa peşinen ödeme yapılıp yapılmadığının, sanığa ödediklerini beyan ettikleri 8.100 TL"nin hangi işlemler karşılığında, hangi tarihlerde ödendiğinin detaylı bir şekilde sorulması, ayrıntıları ... Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilerek, sanık ..."e yapılan ödemenin, katılanlara sahte vergi dairesi alındıları vermesi şeklinde kabul edilen hileli hareketinden önce mi sonra mı olduğunun kesin olarak tespit edilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi bakımından, sahte belgelerin verilmesinden sonra yapılan bir ödeme var ise, ne miktarda olduğunun ve tek seferde ödenip ödenmediğinin belirlenmesinden sonra deliller birlikte değerlendirilerek sanık ..."in hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    1-5237 sayılı TCK"nın 158/1-i bendinde serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi halinin nitelikli dolandırıcılık hali olarak kabul edildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 65/2. maddesinde, serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya meslek bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlandığı, aynı kanunun 66. maddesi ise “serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denildiği, aynı kanunun 37. maddesinin 4. bendinde ise gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle uğraşanların bu işlerinden doğan kazançlarının bu kanunun uygulanmasında ticari kazanç sayılacağı belirtildiği, yasada kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerektiği, emlak komisyonculuğunun serbest meslek olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle eylemin TCK"nın 158/1-i maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği; ancak, sanık ..."in, Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün maddi varlığı olan alındı makbuzlarını sahte olarak düzenlemek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmakla, eylemin TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde, hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
    3-Suça konu sahte vergi dairesi alındılarının resmi belge niteliğinde olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, vasıfta hataya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    4-... Ceza Genel Kurulu"nun 08/06/2010 tarih ve 2010/11-98, 143 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinde “değişik zamanlarda" denilmesi karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir kişiye karşı aynı suçun mutlaka değişik zamanlarda işlenmesi gerekli olup, somut olayda, sanık ..."in belgeleri aynı anda katılanlara teslim ettiği, farklı tarihlerde düzenlendiğine dair de delil bulunmadığı cihetle; zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesinde düzenlenen tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, özel belgede sahtecilik suçunun zincirleme olarak işlendiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafii ile sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine, 22/02/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi