4. Ceza Dairesi 2014/13878 E. , 2018/6865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Birden fazla kişi ile birlikte tehdit, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Hükmün sanık ..."ın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın sanığa 30/01/2012 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ancak sanık müdafiinin temyiz dilekçesini, süresinden sonra 16/04/2011 tarihinde havale ettirdiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın kasten yaralama ve hakaret suçlarını, birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçuyla birlikte işlediği, 5271 sayılı Yasa"nın 253. maddesinin 3. fıkrasına 5918 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen son cümlesinin yürürlük tarihinin 09.07.2009 olduğu ve bu tarihten önce uzlaşma kapsamında bulunan bir suçun, uzlaşma kapsamında bulunmayan başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşmaya konu olabileceği belirlenerek yapılan incelemede;
1) Kasten yaralama ve hakaret suçları yönünden; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 86/2 maddesi kapsamındaki kasten yaralama ve TCK"nın 125/1-4 maddesi kapsamındaki hakaret suçları önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2)Suç tarihinden bir gün önce, sanık ..."nın kamyonunu, katılan ..."nın iş yerine park ettiği, kamyonun mazot deposunun kırılması nedeniyle sanığın katılandan şikayetçi olduğu ve suç tarihinde bu olayla ilgili katılanın ifade verdiğinin anlaşılması karşısında; bahsi geçen soruşturma dosyasının araştırılarak, getirtip incelenmesinden sonra, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre birden fazla kişi ile birlikte tehdit ve kasten yaralama suçları açısından TCK"nın 29. maddesindeki, hakaret suçu açısından ise TCK"nın 129. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
3)Birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçunda, suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında TCK"nın 43/2 maddesinin uygulanmaması,
4)Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.