Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2265 Esas 2012/3731 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2265
Karar No: 2012/3731
Karar Tarihi: 29.05.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2265 Esas 2012/3731 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, sıra cetveline itiraz davasıdır. İddialar ve dosya incelendiğinde, davalılardan birinin takip konusu alacağının muvazaalı olduğu ve ispat yükünü taşıyan davalının kanıtlayamadığı, diğer davalıların hacizlerinin davacı haczinden önce olduğu ve alacakların muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul edildiği, diğer davalıların ise davanın reddedildiği belirtilmiştir. Ancak, sıra cetveline itiraz davalarında amaç, sıra cetvelinin iptaline ve yeniden düzenlenmesine değil, davalıya ayrılan payın öncelikle davacı alacağının ödenmesine tahsis edilmesine, artan kısmın davalıya bırakılmasına karar vermek olduğu belirtilmiştir. Kararın bu nedenle düzeltilerek onanması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda, HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün yazıldığı şekilde düzeltilerek onanması, peşin alınan harcın istek halinde iadesi ve kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık bırakılması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
23. Hukuk Dairesi         2012/2265 E.  ,  2012/3731 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde ilk üç sırada yer verilen alacakların muvazaalı olduğunu, sıra cetvelinin birinci sırasındaki takibin borçlu tarafından yasal sürelerden feragat edilerek kesinleştirildiğini, ikinci ve üçüncü sıradaki alacakların borçlunun ticari kayıtlarında yer almadığını, alacakların, müvekkilinin alacağının tahsilinin engellenmesi amacıyla oluşturulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin ilk üç sırasındaki alacakların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı... vekili, müvekkilinin çeke dayalı alacağının muvazaalı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin ciranta konumunda ve iyiniyetli hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin alacaklı olduğunu, yasal sürelerden feragat edilmesinin alacağın muvazaalı olduğunu göstermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalılardan ..."in takip konusu alacağının muvazaalı olduğu, ispat yükü kendisinde olan davalının alacağını kanıtlayamadığı, diğer davalıların hacizlerinin davacı haczinden önce olduğu ve alacakların muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalılar ... ve ..."a yönelik davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davalının alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Alacağın esasına yönelik davalarda sıra cetvelinin iptaline ve yeniden düzenlenmesine değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının ödenmesine tahsis edilmesine, artan kısmın davalıya bırakılmasına karar vermek gerekir. Bu şekilde hüküm kurulması halinde, yeni sıra cetveli de düzenlenmesine gerek yoktur.
    Diğer yandan, sıra cetveline itiraz davaları kural olarak, sırasına itiraz edilen ve şikayet sonucunda hukuki durumları etkilenecek olan alacaklılara yöneltilir. Dava konusu sıra cetvelinin incelenmesinde paylaşıma konu paranın tamamının aleyhindeki dava kabul edilen davalı ...’in ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/5524 esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiği, aleyhlerindeki davanın reddine karar verilen diğer davalılara sıra cetvelinde pay ayrılmadığı anlaşılmıştır.
    Açıklanan durum karşısında davalı ...’e isabet eden paydan, öncelikle davacı alacağının ödenmesine hükmedilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya
    gereksinim göstermediğinden, HUMK"nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün,aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 2 nolu bendinde geçen “ 22.2.2009 tarihli sıra cetvelinden” sözcüklerinden sonraki kısmın hükümden çıkartılmasına; bu bölüme “davalı ...’e isabet eden paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.