Esas No: 2020/8525
Karar No: 2022/5836
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8525 Esas 2022/5836 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından istinaf edilen ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın Yargıtay tarafından incelenmesi istenmiştir. Dosya incelendikten sonra davacının kötüniyetli davranışından dolayı 30.000 TL kötüniyet tazminatı alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı bu kararı temyiz etmiştir. Yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ve kararın onanması yönünde karar verilmiştir. Kararda İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. Maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına hükmedildiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.11.2017 tarih ve 2014/1037 E. - 2017/1295 K. sayılı kararın davalı ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.03.2020 tarih ve 2018/981 E. - 2020/318 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.09.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında senede dayalı olarak icra takibi yaptığını, oysa ki 10.04.2013 tarihli ibraname ile borcun sona ermiş olduğunu, kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığını ileri sürerek, icra takibine konu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davayı kabul etmediğini, ibranamedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında bono düzenlendiği, davacının bono bedelini ödeyerek davalıdan imzalı ibraname alındığını belirttiği, davalının imzanın kendisine ait olmadığını savunmuş ise de imza incelemesi sonucunda ibranamedeki imzanın davalının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, ibranamenin takipten sonra düzenlendiği, davalının takipte kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2011/4848 esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ve davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacının keşidecisi, davalının lehtarı olduğu bono ile 22.07.2011 tarihinde icra takibi yapıldığı, davacının 10.04.2013 tarihli ibraname düzenlendiği, ibraname altındaki imzanın davalının eli ürünü olduğu, ibraname ile takibe konu borcun sona erdiği, ancak ibraname düzenlenmesinden sonra icra takip dosyasında hacizler istendiği, takibe devam olunduğu, bu nedenle davalının İİK’nın 72/5. maddesine göre kötüniyet tazminatı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına; davanın kabulüne, Bursa 13. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4848 esas sayılı takip dosyasına konu bonadan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, İİK’nın 72/5. maddesine göre, 150.000,00 TL’nin %20’si oranında 30.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.684,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.