Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10823
Karar No: 2015/11645
Karar Tarihi: 15.12.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10823 Esas 2015/11645 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/10823 E.  ,  2015/11645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2010 gününde verilen dilekçe ile miras nedenine dayalı alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ile duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 15.12.2015 günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı, evli ve üç çocuklu olarak 15.06.2010 tarihinde vefat eden tarafların murisi ..e ait 171 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümün murisin sağlığında 1.125.000,00 TL bedelle satılarak, satılan diğer taşınmazların bedelleriyle birlikte gerek davalı Nilüfer’in gerekse diğer davalılarla murisin müşterek hesabına aktarıldığını, banka hesaplarının tam olarak bilinemediğini ileri sürerek, davalının Nilüfer’in hesabındaki tüm paraların ve taşınmazların miras payı olan 1/4 oranında faiziyle birlikte veya saklı payının faiziyle; ıslah dilekçesi ile de tüm hesaplardaki toplam 281.330.93 TL bedelin alınmasını istemiştir.
    Davalı Nilüfer, davacının evlatlık edimlerini yerine getirmediğini ve murise ait birikimlerin murisin hastalığının tedavasi sırasında harcandığını belirterek davanın reddini savunmuş diğer davalılar da davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, mirasta iade veya tenkis istemine ilişkindir.
    Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. Maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
    Murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı dava açılabilir.
    .
    Somut uyuşmazlıkta, kat mülkiyeti kurulu 171 parsel sayılı taşınmazdaki 23 numaralı bağımsız bölümün tamamı muris.. adına kayıtlı iken 1998 yılında 3/4 payını uhdesinde tutarak 1/4 payını satış yoluyla davalı Nilüfer’e satış yoluyla devretmiştir. 25.12.2009 günü anılan bu taşınmazdaki davalı Nilüfer’e ait pay 281.250,00 TL, murise ait pay ise 843.750,00 TL bedelle dava dışı Yamanlar A.Ş’ye satış yoluyla devredilmiştir. Taşınmazın devredildiği 25.12.2009 tarihinde de davalı Nilüfer’e ait banka hesabına 900.000,00 TL virman yoluyla aktarılmıştır. Taşınmazda murise ait payın satışı ile elde edilen bedelin davalı hesabına aktarıldığı kanıtlanmıştır. Bu nedenle, davalı hesabındaki taşınmaz bedeli 843.750,00 TL’nin kimin tarafından havale edildiği araştırılarak muris tarafından gönderildiğinin belirlenmesi halinde TMK’nın 669. maddesi gereği denkleştirmeye tabi olup olmadığının davacı tarafından gösterilen delillerle araştırılması gerekmektedir..
    Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Zira, para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımından bir anlaşma bulunmadığına göre mülkiyetin yarı yarıya olmak üzere hak sahiplerine ait olması gerekir. Müşterek hesap birden fazla kişiye aitse mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa, hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. Ortak hesabın taraflarından her biri bankadan para çekerken, payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktarda diğer hak sahibine karşı borçlu durumuna girer. Davalı, mirasbırakanın ölümünden önce hesaptaki paradan çekmiş olduğu tutar ile ölümünden sonra çekmiş olduğu tutardan payından fazla çektiği miktar kadar diğer mirasçılara karşı sorumludur.
    O halde, murisin, eşi davalı Nilüfer ile diğer davalılar ile açtığı müşterek hesaplar tespit edilerek bu hesaplardaki bedelin nereden geldiği; hesaplardaki bedelin ilk açılış tarihinden itibaren takip edilerek murisin vefat ettiği 15.06.2010 tarihinde ulaştığı rakam ve bu hesaplarda açıldığı tarihten kapatıldığı, kapatılmamış ise dava tarihine kadar kimlerin tasarrufta bulunduğu belirlenmelidir. Belirlenen bu bedelden davacının miras payı dikkate alınarak hakettiği bedelin bulunup bulunmadığının saptanması gerekir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi