17. Hukuk Dairesi 2016/223 E. , 2016/591 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ........vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin desteği ....."in, sürücüsü olduğu ve davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı araçla tam kusurlu olarak yaptığı tek taraflı kazada hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş .......için 500 TL, çocuk ..... için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, 14.11.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle taleplerini ......için 98.227,17 TL, ....... için 30.111,63 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ...... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, davacı eş ..... için 98.227,17 TL, ....için 30.111,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19.09.2012 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsü desteğin tam kusurlu olması halinin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ......, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ,,,,,nin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı ..... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından vefat edenin yakınlarına bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
Desteğin ölümü nedeniyle davacılara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rücuya tabi olan bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususundaki davalı sigorta şirketi vekilinin savunmaları değerlendirilmemiştir.
Mahkemece desteğin eşi ve çocuğu olan davacılara SGK tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığının, vefat edenin hak sahiplerine bağlanan maaşın rücuya tabi olan ve peşin sermaye değerli bir gelir olup olmadığının araştırılması, rücuya tabi olduğunun anlaşılması halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan rücuya tabi ilk peşin sermaye değerinin sorularak hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
3-Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı eşin evlenme ihtimali rapor tarihinde 26 yaşında olmasına göre AYİM tablosuna göre %27 indirim oranı olarak belirlenmiş, bu orandan 18 yaşından küçük bir çocuğunun olması sebebi ile %5 oranında indirim yapılarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından sonuç olarak %22 evlenme ihtimali indirimi yapılmıştır. Davacı eşin evlenme ihtimali kaza tarihindeki yaşına göre değerlendirilip buna göre indirim yapılması gerekirken rapor tarihinin esas alınması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4-2918 Sayılı KTK."nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b maddesi gereğince
trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Dosya içeriğine göre davacının ödeme yapılması için keşide edilen ihtarname davalı sigorta şirketine 10.09.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup mahkemece ihtarnamenin tebliğ tarihine 8 iş günü eklenilmek suretiyle 21.09.2012 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, 8 gün ilavesi ile 19.09.2012 tarihinde temerrütün gerçekleştiğinin kabulü de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.