Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun l4. maddesinde yazılı 30 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Çekişmesiz bedel bankaya bloke edilip, davacılar murisi H. Ç.’a usulüne uygun tebligat yapılmadığından hak düşürücü süreden söz edilemez. Sonradan malik veya vekilinin imar uygulaması sonrası oluşun tapu kayıtlarını almak için idareye başvurması tebliğ yerine geçmez. Ancak; Yapılan incelemede, davacılar murisinin taşınmazdaki payına karşılık olarak DOP kesildikten sonra 3493,75 m²’lik yer verilmesi gerekirken, toplamda 3582,72 m² yüzölçümündeki taşınmaz verildiği, fazla verilen 88,97 m² yönünden muris aleyhine ipotek tesis edildiği, payına karşılık herhangi bir bedele dönüştürme işlemi yapılmadığı anlaşılmakla, davanın bu gerekçeyle reddi yerine yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.