14. Ceza Dairesi 2019/7349 E. , 2020/859 K.
"İçtihat Metni"Sanık ... hakkında fuhuş, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sanık ... hakkında fuhuş suçlarından yapılan yargılama sonucunda atılı suçlardan mahkumiyetlerine dair Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.02.2013 gün ve 2010/478 Esas, 2013/61 Karar sayılı hükümlerin sanıklar müdafileri ile katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 14.01.2015 gün ve 2014/5314 Esas, 2015/174 Karar sayılı ilamı ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün onanıp fuhuş suçundan kurulan hükümlerin bozulmasına ilişkin kararıyla ilgili olarak ilk derece mahkemesince fuhuş suçundan kurulan hükümler yönünden kısmi direnme kararı verilerek kurulan 27.05.2015 gün ve 2015/133 Esas, 2015/235 Karar sayılı kısmen re"sen de temyize tabi hükümlerin sanıklar müdafileri, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısınca temyiz edilmesinin ardından Dairemizce gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan 18.03.2016 gün ve 2016/95 Esas, 2016/2673 sayılı Kararla Yargıtay Kanununun 15. maddesi gereğince direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunda inceleme sırası bekleyen dosyanın 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden direnme kararıyla ilgili değerlendirme yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi üzerine verilen 04.05.2017 gün ve 2017/420 Esas, 2017/2441 Karar sayılı ilamla yerinde görülmeyen direnme talebiyle ilgili Yargıtay Kanununun 15. maddesi uyarınca karar verilmesi için dosyanın geri gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.04.2019 gün ve 2017/14-738 Esas, 2019/337 Karar sayılı ilamıyla 20.03.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılma hakkının bulunması nedeniyle anılan madde uyarınca bu husustaki takdir hakkının kullanılabilmesi için yokluğunda verilen mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğinin zorunlu olması nedeniyle direnme kararına konu dosyadan haberi olmadığı anlaşılan Bakanlığa ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı tebliğ edilip, temyiz edilmediği takdirde direnme kararıyla ilgili değerlendirme yapılmak üzere dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, temyiz edilmesi durumunda ise Dairesince katılma kararı verildikten sonra tüm temyizler birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinden bahisle tebligat hususunda işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilen dosya ile ilgili olarak gerekçeli karar tebliği yapılan Bakanlık vekilinin anılan hükümleri temyiz etmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.12.2019 tarihli ek tebliğname ile Dairemize gönderilen dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel
Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, anılan direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.