17. Hukuk Dairesi 2020/1443 E. , 2020/5819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dışı borçlu ... müvekkili bankadan kullandığı krediye teminat olarak adına kayıtlı aracı üzerine rehin konulduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2010/5634 sayılı dosyasına kayden 29.03.2010 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve araç kayıtlarına haciz şerhi işlenmesi talep edildiğinde kayıtlarda çalıntı ibaresinin tespit edildiğini, borçlu tarafından da müvekkili bankaya aracın çalındığının ve bu hususta ... İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunun bildirildiğini, bunun üzerine davalı ... şirketine ... 24. Noterliğinin 26.07.2010 tarih ve 26935 yevmiye numaralı ihtarname tebliğ edilerek çalıntı şerhi bulunan aracın sigorta bedelinin ödenmesinin istendiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı ile imzalanan poliçede her ne kadar çalıntıya ilişkin bir hüküm bulunmamakta ise de Kasko Sigortası Genel Şartları A.1. Hükmüne göre poliçede "Maksimum Ticari Kasko Poliçesi" ifadesinin yer aldığı dikkate alındığında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ... şirketinin TTK 1299/2 ve Kasko Sigortası Genel Şartları 3.3.1.4. Gereği aracın çalıntı tarihi olarak bildirilen 19.07.2009 tarihindeki kasko değeri olan 102.606,00 TL"nin davalı ... şirketine gönderilen ihtarnamenin tebliğ edildiği 28.07.2010 tarihinden itibaren işletilen 13.500 TL faiziyle birlikte toplam 116.106 TL"nin tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı aracın çalındığı tarihe göre davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sigortalı aracın kendi anahtarı ile çalındığını, bunun poliçeye göre teminat kapsamında olmadığını, aracın kiralık olarak verildiğinin müvekkiline bildirilmediğini, sözleşme kurulurken tahakkuk ettirilen prim ile mevcut durum itibarı ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre tazminatta indirim yapılması gerektiğini, gerekli belgeler temin edilmediğinden müvekkilinin temerrüde düşmesinin söz konusu olmadığını, sigortalı aracın çalınması halinde Genel Şartlar gereği sigortacının sigorta poliçesinde belirlenen azami sorumluluk sınırını geçmemek üzere aracın çalınma günündeki gerçek değerinin tazmin edilmesi gerektiğini, eksper tarafından yapılan piyasa araştırması neticesinde aracın piyasa rayiç değerinin 60.000 TL olduğunun tespit edildiğini, fazlaya ilişkin taleplerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 40.465,00TL nin 28/07/2010 olan temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.1. maddesinde 5 bent halinde sayılan çarpma, çarpışma, yangın, çalınma gibi rizikoların hepsinin bir arada tüm kasko poliçelerinde yer alması zorunlu değildir. Genel Şartlar A.l maddesi gereğince poliçede belirtilmek şartıyla sıralanan riziko gruplarından sadece biri veya birkaçı için teminat verilebilir. Dolayısıyla sayılan rizikolardan bir veya birkaçını teminat altına alıp diğerlerini teminat dışı bırakan poliçe geçerlidir. Şu hale göre poliçesinde gösterilmek koşuluyla çalınma rizikosu tamamen teminat kapsamından çıkarılabileceği gibi yine kasko poliçesinde gösterilmek koşuluyla teminat kapsamına alman rizikoların alanı da daraltılabilir.
Genel Şartların A.4.4.11. maddesi uyarınca "Araç anahtarının ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda ele geçirilmesi suretiyle çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarların" ek sözleşme ile teminat kapsamına alınabileceği düzenlenmiş; taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinde "Anahtar Kullanılarak Araç Çalınması Klozu"nda ise Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca, sigortalı araç anahtarları kullanılarak aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarların poliçe teminatı dışında olduğu belirtilmiştir.
Hırsızlığın meydana gelmesinden sonra müşteki sıfatı ile ifade veren ... isimli kişinin 19.07.2009 tarihli beyanında "aracı 18.07.2009 tarihi saat 21:30 sıralarında park ettiğini, ancak 19.07.2009 tarihinde aracı park ettiği yerde bulamadığını" beyan etmiş, mahkemece alınan 06.05.2013 tarihli bilirkişi ek raporunda davalı tarafça dosyaya sunulan otobüsün çalınma anma ait kamera görüntüsünü içerir CD"nin incelendiği, hırsızlığın gece gerçekleştiği, çalınan otobüsün yol kenarındaki tali yol üzerinde park edilmiş halde durduğu, ana yolda trafiğin oldukça işlek olduğunu, park halindeki otobüsün önünde iki, sol yanında ise bir aracın park halinde olduğu, kamera kaydı net olmamakla birlikte iki kişinin geldiğini ve otobüsü çalıştırarak götürdükleri belirtilmiş, davalı tarafça hazırlanan kasko ekspertiz raporunda ise olay yerinde bulunan güvenlik kamera kayıtlarının incelendiği, CD içerisinde bulunan 2. kamera kaydı dosyasının 46. dakikasında sigortalı aracın park halinde bulunduğu noktada iki şahsın sigortalı aracın etrafında dolandığı, 1 (bir) dakika sonra sigortalı aracın geri geri farları yanık bir vaziyette kısa bir mesafe gidip durduğu ve farlarının söndüğü, yaklaşık 5 (beş) dakika sonra aracın farlarının tekrar yanıp olay yerinde park halinde bulunan kamyon ve otobüsün arasından hızla uzaklaştığı ve araç giderken arka kapısının açık olduğu, havanın karanlık olması nedeniyle aracın içerisindeki şahısların net olarak gözükmediği belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, dosya içeriğine ve kamera görüntülerine göre aracın çok kısa zamanda çalındığı, tek anahtarının olduğu çalınmanın sigortalı araca ait anahtarla gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu, davalı sigortacının zarardan sorumlu olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı 59,30 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.