13. Ceza Dairesi 2014/38068 E. , 2015/4440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanık ... Hakkında Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken suça konu çalınan aracın değeri gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan orantılı şekilde ayrılmak gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekinin saat 02:30"da uyuduğu, 09:00"da uyandığı ve suça konu aracın saat 07:30 civarında kazalı olarak bulunduğu anlaşılmakla eylemin gece sayılan zamanda işlendiği sabit olmadığı halde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 143.maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” süreceğinin belirtilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.12.2011 gün 2011/2-363 esas ve 2011/286 sayılı kararına göre bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki hüküm fıkrasından ‘‘suçun gece vakti işlenmiş olması nedeniyle verilen ceza üzerinden TCK"nun 143. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılmasına" ilişkin bölüm çıkarılarak, sanık hakkında hırsızlık suçundan sonuç hapis cezasının 3 YIL olarak belirlenmesi ve hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ""53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... Hakkında Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Mala Zarar Verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre atılı suçların sanık çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekinin saat 02:30"da uyuduğu, 09:00"da uyandığı ve suça konu aracın saat 07:30 civarında kazalı olarak bulunduğu anlaşılmakla eylemin gece sayılan zamanda işlendiği sabit olmadığı halde, sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının suç tarihine göre uzlaşma kapsamında olduğu düşünülmeyerek CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde yazılı usule göre sanığa ve müştekiye uzlaşmayı kabul edip etmedikleri sorulmadan hüküm kurulması,
3- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” süreceğinin belirtilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması
4- 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.