Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9714
Karar No: 2015/11055
Karar Tarihi: 12.11.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9714 Esas 2015/11055 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9714 E.  ,  2015/11055 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve davalı ... ... ... izafeten ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

... kasabasında 1998-1999 yıllarında; 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında; 129 ada 83 parsel (eski 1373) sayılı taşınmazın ... ... kullanımında olduğu, 112 ada 6 parsel (eski 1372) ile 112 ada 2 parsel (eski 1361) sayılı taşınmazların ... ... tüzel kişiliğinin kullanımında olduğu, 101 ada 9 parsel (eski 1371), 113 ada 1 parsel (eski 1374), 101 ada 8 parsel (eski 1370), 114 ada 2 parsel (eski 1365), 114 ada 1 parsel (eski 1364), 101 ada 7 parsel (eski 1369), 110 ada 4 parsel (eski 1360) ve 101 ada 3 parsel (eski 1359) sayılı taşınmazların ise; kullanıcıları olan davalılar ayrı ayrı belirtilmek sureti ile ... adına tespit edilmiş, taşınmazların “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ... adına orman sınırı dışına çıkarıldığı” da kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh düşülmüştür.
Davacı ... ... vekili, dava dilekçesi ile; vekil edeni adına yazılan 1373 nolu parselde vekil edenine ait muhtesatın gösterilmediğini, bu parselin doğusunda yol olmadığı halde yol gösterildiğini, dava konusu 1374, 1359, 1360, 1370, 1371, 1369, 1372, 1364, 1361 ve 1365 sayılı parsellerin fiili tasarruf durumuna göre ölçülmediğini, müşterek mülk olarak müvekkilinin murisinin mirasçılarına ait iken, hiç alakası olmayan davalıların beyanlar hanesinde gösterildiğini, taşınmazların bugünkü hale gelmesinde müvekkilinin ve bir kısım kardeşlerinin tasarruflarının neden olduğunu, taşınmazların bugünkü hukukî duruma gelmesinde de aşamalardan geçmiş mahkeme kararlarının olduğunu, bu kararlarda davalıların adının dahi geçmediğini belirterek taşınmazlarla ile ilgili olarak malik hanesi hariç diğer tespitlerin iptali ile fiili tasarruf durumu ve müvekkilinin hissesi oranında keşfen belirlenecek krokilere uygun olarak çapların tanzimi ile beyanlar hanesine muhdesat ve kullanan olarak müvekkilinin yazılmasını, fiilen bulunmayan yolların parsellere katılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davacı ... ... vekili, Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava konusu 1359 ve 1360 sayılı parsellerin en az 30 - 40 yıldır müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, davalının herhangi bir şekilde kullanım ve zilyetliğinin olmadığını, bu taşınmazlar ile ilgili yargılama aşamasından geçmiş dosyalarda verilen kararlarda davalı ... ..."ın isminin geçmediğini, fiîli tasarruf durumunun geçmişten bu yana maliklerin silsilesi ve eski kayıtlar çerçevesinde inceleme yapılarak beyanlar hanesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek nizalı iki parça taşınmazın beyanlar hanesindeki davalıların adlarının iptali ile müvekkili davacının zilyet olarak beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nizalı 2 parça taşınmazın davalı olduğundan bahisle kesinleşen görevsizlik kararı ile dava dosyasını Kadastro Mahkemesine göndermiş, mahkemenin .../... Esasını alan dosya fiîli ve hukuki bağlantı nedeniyle temyize konu dosya ile birleştirilmiştir.
Birleşen davacı ... ... vekili, dava konusu 1374 nolu parselin kısmen veya tamamen kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını iddia ederek, orman sınırları içerisindeki kısma ilişkin tespitin iptali ile bu kısmın orman vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Katılan ... ... vekili, müvekkilinin muris ... ... ..."nin varisi olduğunu, dava konusu taşınmazların tümünün muris ... ...den geldiğini, tüm mirasçıların katılımı ile taksimin gerçekleşmediğini, buna göre, dava konusu taşınmazların tamamında müvekkilinin hissesinin bulunduğunu iddia ederek müvekkilinin miras hissesinin tapuya işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece ;Davacı ... ..."nin davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, Birleşen davacı ... ..."nin davasının reddine,
Katılan ... ..."nun davasının reddine,
Davacı ... ....nin davasının reddine,
Dava konusu ... Beldesi eski 1373 yeni 129 ada 83 sayılı parselin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılmıştır.", "İş bu taşınmazı 1960 yılından beri 1936 doğumlu ... ... ve ..."den doğma ... ..."nin kullanımında olduğu gibi taşınmazdaki motopomp kulübesi de aynı kişiye aittir." açıklamalarının belirtilmesi suretiyle ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu yapılan eski 1373 ve 1374 parseller arasında kalan yola ilişkin davacı ... ..."nin davasının görev yönünden reddine,
Dava konusu ... Beldesi eski 1374 yeni 113 ada 1; eski 1372 yeni 112 ada 6; eski 1371 yeni 101 ada 9; eski 1370 yeni 101 ada 8; eski 1365 yeni 114 ada 2; eski 1364 yeni 114 ada 1; eski 1361 yeni 112 ada 2; eski 1369 yeni 101 ada 7; eski 1360 yeni 110 ada 4 ve eski 1359 yeni 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve davalı ... ...na izafeten ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ilk arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış çekişmeli taşınmazlar bu çalışmada tespit harici bırakılmışlardır.
... Beldesinde 6831 sayılı Orman Kanununa göre ilk orman kadastrosu ve 2/B çalışmasına 1985 yılında başlanıp ve 1986 yılında sonuçlanmıştır. Dava konusu 1373 ve 1374 nolu parsellerin P.II nolu 2/B bloğu, dava konusu diğer parsellerin ise P.I nolu 2/B bloğu içerisinde bırakılarak orman sınırları dışına çıkarılmıştır. 1999 yılında, 2/B alanlarında 2924 sayılı Kanun uyarınca kullanım kadastrosu çalışmaları, 2002 yılında ise yenileme çalışmaları yapılmıştır.
1) Davalı ... ...nın temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına göre; mahkemece kurulan hükümde davalı ... Belediyesinin kullanımında olduğu tespit edilen 112/6 (1372 ) ve 112/2 (1361) parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davanın reddine ve bu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş olup, Davalı ... Belediyesine izafeten ... ... aleyhine bir hüküm kurulmamış olduğundan, davalı ... ...nın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davacı ... ..."nin dava konusu ettiği 1359 ve 1360, ... ... ve ... ..."nun, 1371, 1370, 1365, 1364, 1369, 1360 ve 1359 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazların adı geçen davalıların geçmişten bu yana fiili kullanımlarında bulunduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün 1371, 1370, 1365, 1364, 1369, 1360 ve 1359 sayılı parseller açısından onanması gerekmiştir.
3) Davacı ... ... ve ... ..."nun 1374 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın lehine kullanım şerhi verilen ... ..."nin geçmişten bu yana fiili kullanımında bulunduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
4) Davacı ... ... dava konusu ettiği 1374 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları bakımından;
Mahkemece dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı gerekçesi ile davacı ... ... davasının reddine karar verilmişse de yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın orman tahdit haritasına göre kısmen tahdit içindeymiş gibi gözükse de bunun haritanın oluşumunda tutanaktaki tariflere uyulmamasından kaynaklandığını ve taşınmazın tamamının orman tahdit dışında kaldığını belirtmiş ve mahkeme de bu raporu esas alarak hüküm kurmuştur. Ancak mahkemece dava konusu taşınmaza komşu olan ve aynı nitelikte ... ... tarafından dava açılan parsellere ilişkin kadastro tutanak ve dosyaları dosya içerisine alınmamış bilirkişi raporu komşu parseller için verilen kararlar da değerlendirilerek denetlenmemiştir. Örneğin dava konusu 113 ada 1 (eski1374 parsel) parsele komşu olan 133 ada 2 ve 3 sayılı parsellerle ilgili ... ... tarafından aynı iddia ile Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... E. - .../.. K. sayılı ilâmında; bu taşınmazların kısmen kesinleşen orman sınırı içinde olduğuna karar verilmiş ve temyize konu dosyada hatalı olduğu ileri sürülen orman tahdit haritası esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu durumda, birbirine sınır olan ve 177 ve 180 nolu Orman Sınır Noktalarına aynı mesafede bulunan bu taşınmazlar için birbiri ile çelişik mahkeme kararları ortaya çıkmış olacaktır.
Bu nedenle; mahkemece, dava konusu 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara komşu olan 129 ada 83, 113 ada 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtları ve davalı olanların dava dosyaları ile bu taşınmazlara en yakın orman sınır noktaları olan 177 ve 180 nolu orman tahdit tutanak ve haritaları dosya içerisine getirtildikten sonra; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... ... (... ve .. ... ...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, bilirkişilerden raporlarında komşu parsellerle ilgili verilen bilirkişi raporları ile ilgili değerlendirme yapması istenmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli ve taşınmazları sınır olan 177 ve 180 nolu orman sınır noktalarının bitişiğindeki ... - ... karayolunun güzergahının değişip değişmediği de değerlendirilmeli, ayrıca dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde, yargılamanın devamı sırasında; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yenileme çalışmaları yapılmış olduğuna göre; mahkemece bu çalışmalara ilişkin tutanaklar da dosya arasına getirtilmeli, yapılan bu çalışmaların kanun ve yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığı da denetlenmeli oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, ... ... temyiz itirazlarının kabulü ile bu sebeple, hükmün 113 ada 1 (1374 parsel) parsel sayılı taşınmaz açısından bozulması gerekmiştir.
5) Davacı ... ... ve ... ..."nun 1372 (112/6) ve 1361(112/2) parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
3402 sayılı Kanunun Ek - 4 maddesi gereğince yapılan çalışmalarda 1372 (112/6) ve 1361 (112/2) parsel sayılı taşınmazlar ... adına 2/B arazi olarak tespit edilmiş ve bu taşınmazların ... Belediyesinin kullanımında olduğu belirtilmiştir. Davacılardan ... ... ve ... ... bu taşınmazların kendi kullanımlarında olduğunu, kök muristen kendilerine intikal ettiğini belirterek dava açmışlar, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar ise bu taşınmazlarda belediyenin kullanımını olmadığını, davacı ve/veya davalıları kastederek “İncelerin kullandığını” belirtmiş olup, ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da; 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 25 - 30 yıldan beri tarımsal faaliyette kullanıldığı, 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise 35 - 40 yıldan bu yana tarımsal faaliyete konu olduğu, içinde 35 - 40 yaşlarında zeytin ağaçları bulunduğu belirtilmiştir.
Bu nedenle; 112 ada 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazları iyi bilen elverdiğince yaşlı bilirkişi ve tarafların gösterdikleri tanıklar eşliğinde bu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı; keşfe katılacak yerel bilirkişi ve tanıklardan, bu taşınmazların evveliyatının kime ait olup kimden kime ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın geçmişten bu yana ne şekilde kullanıldığı, mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapıldı ise hangi mirasçıya hangi taşınmazların düştüğü sorulup saptanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, her ne kadar 3402 sayılı Kanunun EK- 4. maddesi gereği tespit günü itibariyle fiili kullanıcının belirlenmesi esas ise de, zilyetliği muristen intikal eden elbirliği hükümlerine tâbi taşınmazda mirasçılardan biri tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olacağı gözönünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... ... ve ... ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 112 ada 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar açısından bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... ... temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar ... ..., ... ... ve ... ..."nun temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 1371, 1370, 1365, 1364, 1369, 1360 ve 1359 sayılı parseller yönünden ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... ..."ye yükletilmesine,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... ... ve ... ..."nun 1374 parsele yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
4) Dört ve beşinci bentlerde açıklanan nedenlerle; davacı ... ... 1374 sayılı parsele, davacı ... ... ve ... ..."nun 1361 ve 1372 parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parseller açısından BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ... ... iadesine 12/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi