3. Hukuk Dairesi 2016/21897 E. , 2017/10246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkili ile davalının Kartal 2.Aile Mahkemesinin 2005/77 Esas - 2005/247 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk...velayetinin kendisine verildiğini, davacının daha sonra açmış olduğu nafaka davası sonucunda; Kartal 1.Aile Mahkemesinin 2010/617 Esas- 2010/1392 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, ancak bu tutarın; müşterek çocuğun okul masraflarının olması, diş tedavisi görmesi, okul servisi kullanamaması, dershaneye maddi imkansızlık nedeni ile gidememesi nedeniyle yetersiz kaldığını bu nedenle 250 TL iştirak nafakasının, aylık 2000 TL "ye çıkarılmasını talep etmiştir.
Davalı ; mevcut nafakayı bile ödemekte güçlük çektiğini, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 370 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 182/2.maddesinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esası kabul edilmiştir.
Ayrıca TMK’nun 328.maddesinde:“Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır.
Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.
Hakim nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.
Somut olayda; davalı babanın sosyal ekonomik durumunun araştırılması gerekir iken bunun yapılmadığı, eksik inceleme ile iştirak nafakası miktarının belirlendiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; davalı babanın ekonomik sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra, özellikle lise öğrencisi olan ortak çocuğun ihtiyaçları nazara alındığında, tarafların ekonomik sosyal durumları, halen ödenen nafaka miktarı nazara alınarak Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun, daha yüksek miktarda nafakaya karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince davacı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.