22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/22949 Karar No: 2016/9358 Karar Tarihi: 01.06.2016
Karşılıksız yararlanma - mühür bozma - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/22949 Esas 2016/9358 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mühür bozma ve karşılıksız yararlanma suçlarından hüküm giymiştir. Ancak, mühür bozma suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının temyizi mümkün değildir. Karşılıksız yararlanma suçundan ise sanığın kovuşturma aşamasında suçu kabul etmediği ve bilirkişi raporunda ciddi farklılıklar bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda belirlenen gerçek zararın tazmin edilmesi durumunda ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu kararda, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. madde ve 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi yer almaktadır.
22. Ceza Dairesi 2015/22949 E. , 2016/9358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Sanık hakkında mühür bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Mühür bozma suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanık ..."ın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, B-Sanık hakkında 27.12.2009 tarihli eylemi nedeniyle karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; a-02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun gerçek zararı, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan cezasız ve vergisiz gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunulup ödeme için makul bir süre tayin edilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve yazılı şekilde ihtarat yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, b-İki ayrı suçtan verilen bilirkişi raporundaki farklılık gözetilerek, yeniden bilirkişi raporu aldırılamaması, C-Sanık hakkında 27.09.2012 tarihli eylemi nedeniyle karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanık hakkında keşif esnasında kaçak kullanım tespiti ile suç duyurusunda bulunulması üzerine açılan kamu davasının yapılan yargılamasında; sanığın kovuşturma aşamasında suçu kabul etmemesi ve bilirkişi raporunda bir ayda tüketilmesi gereken miktar ile tüketilen miktar arasında ciddi bir farkın bulunduğunun ancak tutanak tarihinden sonra ise tüketimin ilk tespit edilen miktarın da altına düştüğü için kaçak kullanım olmadığının belirtilmesi karşısında; sanığın savunması denetime olanak verecek şekilde kesin olarak tespit edildikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş; sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.