Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/17095 Esas 2017/6465 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/17095
Karar No: 2017/6465
Karar Tarihi: 22.02.2017

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/17095 Esas 2017/6465 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, müştekinin çek karnesinden sahte imza ile müştekinin haberi olmadan çek alarak mal karşılığı vermiş ve bir diğer çek için de kredi teminatı olarak senet vermiştir. Sanık, müştekinin avukatının taksit ödeme teklifini kabul etmemiş ve daha sonra çeklerin karşılıksız çıkması sonucu suçlu bulunmuştur. Ancak, gerçeğin tespiti bakımından müştekinin hangi tarihte çek karnesini teslim aldığı, çek karnesindeki diğer çeklerin ve katılana ait başka çeklerin sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldığı takdirde bedellerinin ödenip ödenmediği gibi hususlar araştırılmadan mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Bu nedenle, hükümler kanuna aykırıdır ve karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/2-4, 53/1-2-3 maddeleri
- TCK’nın 204/1, 62/1, 53/1-2-3 (iki kez) maddeleri
15. Ceza Dairesi         2014/17095 E.  ,  2017/6465 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/2-4, 53/1-2-3 maddeleri
    2- TCK’nın 204/1, 62/1, 53/1-2-3 (iki kez) maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ....’in müştekiye ait çek karnesi içinden ele geçirdiği çeki 30.07.2008 keşide tarihli 4.480 TL bedelli hamiline keşide ederek aldığı mal karşılığı .....’ ya verdiği, yine müştekiye ait çek karnesinden ...... numaralı 30.09.2008 keşide tarihli ve 10.000 TL bedelli çeki müştekinin bilgisi olmaksızın sahte imza ile kendi emrine havale ederek bankadan aldığı kredi karşılığı teminat olarak bir senet ile birlikte bankaya verdiğinin iddia edildiği olayda, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında; müşteki ...’in eşinin kardeşi olduğu ve emlakçılık ile uğraştığı, müştekiden zaman zaman çek yaprağı alarak kullandığı, dava konusu çek yapraklarının ait olduğu koçan için başvuruyu birlikte yaptıklarını ve müştekinin çek koçanını yanında teslim aldığını, çekleri müştekinin bilgi ve rızası dahilinde kullanıldığını beyan etmesi, katılan ..."ın talimat ifadesinde; ciro yoluyla eline geçen 4480 TL"lik çekin karşılığının çıkmaması üzerine, müşteki ...’in avukatının kendisini arayarak taksitle ödeme teklifinde bulunduğunu belirtmesi, sanık ile birlikte başvurusunu yaptığı çek karnesini almadan bankadan ayrıldığını savunan katılan ..."in, çeklerin karşılıksız çıkması ve aleyhinde şikayet yoluna başvurulmasından sonra, 01/09/2009 tarihinde bankaya kayıp başvurusunda bulunması, çek karnesinin çalındığını iddia etmesine rağmen konu hakkında yetkili mercilere başvuru yapmaması ve sanığın çekleri gerçek imzası ile imzalaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; müşteki ......"in hangi tarihte çek karnesini teslim aldığı, çek karnesindeki diğer çeklerin ve katılana ait başka çeklerin sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldığı takdirde bedellerinin ödenip ödenmediği hususları araştırılarak sonucuna göre,sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.