Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16500
Karar No: 2016/5011
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/16500 Esas 2016/5011 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, bir yaralama suçuyla ilgili olarak verilmiştir. Yerel mahkeme sanık hakkında beraat kararı vermiştir. Ancak, katılan ve mağdurların sanığın katılana vurduğuna ilişkin anlatımları göz önüne alındığında, Yargıtay çoğunluğu sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği görüşündedir ve kararı bozmuştur. Karşı oy ise, yerel mahkemenin verdiği kararın, deliller göz önünde bulundurularak vicdani kanaatle verildiğini ve Yargıtay'ın bu kararı değiştirmeye yetkisinin olmadığını savunmaktadır. Kararda, kanun maddeleri açıkça belirtilmemiş olsa da, CMUK'un 308/7. maddesi ve 322/1. maddesi gibi bazı kanun maddeleri ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.
18. Ceza Dairesi         2015/16500 E.  ,  2016/5011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yaralama
    HÜKÜM : Beraat

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılan ...
    vekilinin mağdurlar ... ve ..."a yönelik tehdit, hakaret, yaralama, mala zarar verme suçlarından verilen kararları temyiz yetkisi bulunmadığı ve sanık hakkında katılan ... "a yönelik hakaret eyleminden açılmış bir dava mevcut olmadığı anlaşılmakla temyiz kapsamının sanık hakkında katılan ... "a yaralama suçundan kurulan hükme yönelik olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Dosya kapsamında, katılan ile mağdurlar ... ve ..."ın, sanığın katılana vurduğu şeklindeki soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki istikrarlı anlatımları karşısında, sanığın mahkumiyeti yerine, yerinde görülmeyen gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2016 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Sanık hakkında Yerel Mahkemece yaralama suçundan hükmedilen beraat kararının suçun sabit olduğu gerekçesiyle bozulmasına ilişkin bozma nedenine aşağıdaki gerekçelerle katılmıyorum.
    Yasa yollarından olan Yargıtay temyiz incelemesinin kapsamı yürürlükteki 1412 sayılı CMUK"nun 308. maddesi ile belirlenmiş/sınırlandırılmıştır. Yerel Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre varılan vicdani kanaat sonucu kabul edilen sübut, deliller değerlendirilip üstün tutma gerekçeleri gösterilmiş ise kanuna muhalefet olarak nitelendirilemez. Yargıtay bu konuda CMUK"nun 308/7. maddesi uyarınca gerekçe denetimi yapacaktır. Çünkü, delillerle yüzyüze gelen bizzat duruşmayı yapan yerel mahkemedir. Hangi delile neden üstünlük tanıdığı, hangi delile neden itibar etmediğini akıl, mantık, bilim ölçülerine uygun olarak tartışan yerel mahkemede oluşan kanaat üstün tutulmalıdır. Sübuta ilişkin vicdani kanaat, .... hukukunda uygulama yeri bulan jürinin vicdanında oluşmaktayken bizdeki sistemde "Türk Milleti" adına yargılama yapan hâkimin vicdanında oluşmaktadır. Zira; örneğin tanıkları dinleyen, onların ses tonunu hissederek duyan, mimiklerini gören, huzurun avantajını yaşayan yerel mahkeme hâkimidir. Bir olayda sağlıklı sesli görüntülü kamera kayıtları varsa, aynı zamanda tanık beyanları da olduğu durumlarda yerel mahkeme tanık beyanına üstünlük tanırsa ne olacaktır? Yukarıda da belirtildiği gibi mahkeme delilleri değerlendiriken bilimsel delile taktiri delil olan tanık anlatımına üstünlük tanımalıdır. Deliller değerlendirilirken akıl ve bilimin ışığında yürünmeli, bu konudaki hukuki hatalar temyiz incelemesinde gerekçe denetimi ile yapılmalıdır. Aksi görüş yerel mahkemelerin fonksiyonunu delil toplamaya indirgeme sonucunu doğuracaktır.
    Yargıtay denetimi, hukuk kurallarının, tüm ülkede aynı şekilde yorumlanıp uygulanmasını amaç edinmiş olup suç nitelemesine imkan verdiği gözönüne alındığında CMUK"nun 322/1. maddesindeki düzenleme nasıl anlaşılmalıdır? Bir olayda niteleme yetkisi varsa bu aynı zamanda niteliksizi belirleme yetkisini de içermektedir. Yerel Mahkemece yapılan yargılamada oluş belirlenmiş, mahkeme bu oluşu suç olarak değerlendirmiş ancak o eylem suç değilse Yargıtay yerel mahkeme kararını beraat kararı verilmesi gerekçeyle bozacaktır. Bu, yerel mahkemenin vicdanında oluşan sübutun değil, kabul edilen oluşun suç niteliği taşımadığını belirlemekten ibarettir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya baktığımızda; sanığın üzerine atılı yaralama suçu yönünden yüzyüze yargılamayı yapan Yerel Mahkeme sanığın beraatine karar vermiştir. Sayın çoğunluk, katılan ile mağdurlar ... ve ..."ın sanığın katılana vurduğuna ilişkin anlatımlarına göre sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekçesiyle Yerel Mahkeme hükmünü bozmuştur. Yerel Mahkeme gerekçeli kararında bu delillere neden itibar edilmediğini açıklanmamıştır. Delillerle yüzyüze gelmeyen, anlatımları kayıtlardan okuyan Yüksek Mahkemenin mahkûmiyete ilişkin vicdani kanaat ortaya koymasının temyiz inceleme yetkisi içinde olmadığını, bu delillerin değerlendirilmemesi gerekçesiyle Yerel Mahkeme hükmünün bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi