Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14433 Esas 2016/562 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14433
Karar No: 2016/562
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14433 Esas 2016/562 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14433 E.  ,  2016/562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını, davalıya yaptıkları başvuru üzerine müvekkiline 14.12.2012 tarihinde 20.659,67 TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin müvekkilinin zararını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL sürekli iş göremezlik zararının kaza tarihinden, mahkeme aksi kanaatte olursa ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin başvuru üzerine davacının tüm zararını ödeyerek sorumluluğunun sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 19.216,81 TL maddi tazminatın 14.12.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı HMK"nın 186. maddesine göre; "(1) Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. (2)Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir." Mahkemece anılan usul hükmüne aykırı olarak duruşmaya davet edilmeyen davalı taraf yokluğunda karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir aylık asgari ücretin 30"a bölünmesi suretiyle asgari ücretin günlük net miktarı bulunmuş, bu rakamın da 365 ile çarpılması suretiyle yıllık gelir bulunmuş ve bu rakam üzerinden hesaplama yapılmıştır. Oysa malum olunduğu üzere, bir aylık asgari ücretin miktarı ayın kaç gün çektiğine göre değişmemekte olup, 28 gün çeken ayda da 31 gün çeken ayda da çalışana aynı miktarda aylık ödeme yapılmakta, ancak çalışmanın bir ayın altında kalması halinde günlük ücretin bulunması suretiyle hesaplama yapılması gerekmektedir. Hal böyle iken bilirkişi tarafından her yıl için fazladan 5 günlük hesaplama yapılmış olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.