Esas No: 2021/4216
Karar No: 2022/6033
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4216 Esas 2022/6033 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bedeli peşin ödenmek üzere demir satım sözleşmesi imzaladıklarını ancak ödemelerin zamanında yapılmaması ve demir fiyatlarında meydana gelen artış nedeniyle munzam zararının oluştuğunu ileri sürerek, munzam zarar alacağının avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı ise, munzam zararın somut delillerle ispatlanması gerektiğini ve salt demir fiyatlarının artışının munzam zararı oluşturmayacağını savunmuştur. Yargıtay, dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olan bilirkişi heyeti raporuna itibar edilerek, dava reddedilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 105. ve diğer ilgili maddelerindeki koşulların somut uyuşmazlıkta bulunmadığı belirtilerek, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. Kararda, bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınması kararlaştırılmıştır.
Borçlar Kanunu'nun 105. maddesi, temerrüt hallerinde ödenecek meblağın tayini için öncelikle borçlunun kastı, ihmal veya tesadüfü sapma konusunda bir itiraz hakkı bul
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.02.2021 tarih ve 2018/1438 E. - 2021/96 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında bedeli peşin ödenmek üzere demir satım sözleşmesi imzalandığını, ancak ödemelerin zamanında yapılmaması ve demir fiyatlarında meydana gelen artış nedeniyle müvekkilinin munzam zararının oluştuğunu, oluşan zararın ödenen temerrüt faizi ile karşılanmadığını ileri sürerek, munzam zarar alacağının avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının munzam zarar ile ilgili iddialarını somut delillerle ispatlaması gerektiğini, salt demir fiyatlarının artışının munzam zararı oluşturmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Yargıtay ( kapatılarak Dairemizle birleştirilen ) 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; 07/08/2019 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunun mahiyet itibariyle bozma öncesi raporlarla aynı mahiyette olması, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/268 Talimat dosyası üzerinden alınan 28/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olması nedeniyle 07/08/2019 havale tarihli bilirkişi heyeti raporuna değil, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/268 Talimat dosyası üzerinden alınan 28/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporuna itibar edildiği, davalının satım bedelini ödemede gecikmesi nedeniyle kararlaştırılan gecikme cezasını ödediği, gecikme faizini aşan zararın alacaklı tarafından somut deliller ile ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve esasen işbu davada borçlunun temerrüdü oluştuğunun ispatlanamamış olmasına, dolayısıyla 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 105. v.d. maddesindeki koşulların somut uyuşmazlıkta bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.