Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/881
Karar No: 2013/4905
Karar Tarihi: 04.04.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/881 Esas 2013/4905 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 51 ada 9 parsel sayılı taşınmazın mirasçıları oldukları ve ölen T. tarafından eşi olan davalıya ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile temlik edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Mahkeme, zamanaşımı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak muvazaalı işlemlerde zamanaşımı söz konusu olmadığı için davacıların temyiz itirazı kabul edilerek karar bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: Borçlar Kanunu madde 511, Türk Borçlar Kanunu madde 611, Borçlar Kanunu madde 514 (Türk Borçlar Kanunu madde 614), Borçlar Kanunu madde 18 (Türk Borçlar Kanunu madde 19) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi. Bu kanun maddeleri, bakım sözleşmeleriyle yapılan temliklerin geçerliliği ve muvazaalı işlemlerin sonuçları hakkında hükümler içermektedir.
1. Hukuk Dairesi         2013/881 E.  ,  2013/4905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AZDAVAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/11/2012
    NUMARASI : 2011/120-2012/100

    Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, zamanaşımı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların 02.03.2011 tarihinde ölen T.’in mirasçıları oldukları, miras bırakanın maliki olduğu 51 ada 9 parsel sayılı taşınmazı 24.07.2001 tarihinde eşi olan davalıya ölünceye kadar bakım akti ile temlik ettiği, davacıların temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.511 ( 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının m. 611)). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (B.K.m.5l4 (6098 sayılı Türk Borçlar yasasının m614)).
    Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (B.K.m.l8 (6098 sayılı Türk Borçlar yasasının m. 19)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.
    Öte yandan, muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasızdır. Başka bir anlatımla muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hale gelmez.
    Hal böyle olunca, mahkemece tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, soruşturmanın tamamlanması ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımından bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi