
Esas No: 2016/1624
Karar No: 2016/6024
Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1624 Esas 2016/6024 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olay incelendiğinde, davacının Nisan 1984 ile 30 Aralık 2013 tarihleri arasında Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkansolosluğu"ndaki çalışmalarının tespitine karar verilmesini istediği görülmüştür.
Mahkemece, hizmet tespitine karar verebilmek için hem ülkeler arası ikili Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin bulunması gerektiği, hem de çalışmasının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olması zorunlu olduğu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece verilen karar eksik araştırmaya ve incelemeye dayalı bulunmuştur.
Şöyle ki, davacının ..."ndaki yani Türkiye "deki hizmet süresinin tespitini istediği, ne var ki ,mahkemece yurt dışındaki çalışmalara ilişkin yasal dayanak ve mevzuat tartışılıp yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılması gereken; davacının, davalı işverene ait işyerindeki çalışmalarının fiili olup olmadığı araştırılmalı, bunun için, davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler, puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları ve dönem bordroları işveren ve Kurum’dan getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı, gerekirse dönem bordrosunda ismi bulunanlardan kanaat edinmeye yetecek kadarı re"sen belirlenerek dinlenmeli, talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamaz ise sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.